Abstract :Makedonya 1991’de bağımsızlığını kazandıktan sonra dışarıda Bosna Savaşı, Kosova olayları ve Yunanistan ile uğraşırken içeride de Arnavut azınlıklarla uğraşmıştır. 1998’de Kosova’da çatışmaların başladığı esnada Sırplar Arnavutlara karşı baskı uygulamaya başladığında, binlerce Kosovalı Arnavut Kosova’dan ayrılmışlardır. Bu insanlar Makedonya’ya gelmişlerdir. Makedon yetkililer özellikle bu dönemde daha esnek olmak ve çatışmaları önlemek için bazı tavizler vermek zorunda kalmışlardır. Ancak daha sonra Makedonya Anayasasında yapılan değişikliklerden ötürü sorunlar çıkmaya başlamıştır. Yapılan Anayasa değişikliği ile kurucu unsur Makedon ulusu olmuştur. Kosova müdahalesi sonrasında Sırpların Makedonya’ya bazı bölgeleri vermesi sonucunda Makedonya’daki Arnavutlar buna karşı çıkmışlar ve Makedonya yönetimi ile silahlı mücadeleye başlamışlardır. 2001’de yapılan Ohri Anlaşması Makedonya’daki Arnavut azınlıklarla yaşanan sorunlarda bir ortak görüş sağlamıştır. AB ve ABD’nin çabalarıyla yapılan bu anlaşmadan sonra, Makedonya demokrasi ile ilgili bakış açısını geliştirmeye başlamıştır. 2001’de AB ile İstikrar ve Ortaklık Anlaşmasını (İOA) imzaladıktan ve 2005’te ülkenin AB’ye aday ülke olarak kabul edilmesinden sonra, Makedon hükümeti AB’nin tam üyesi olmak için gerekli reformları uygulamaya başlamıştır. Ülkede yolsuzluk, işsizlik, örgütlü suçlarla mücadele gibi daha ciddi sorunlar yaşanmasına rağmen, Ohri Anlaşması'nın yapılması, ülkenin demokrasisini kısmen iyileştirmeye başlamıştır. 2005’te AB’ye aday olarak kabul edilen Makedonya’nın AB’nin yeni genişleme sürecinin Balkanlardan başlaması durumunda öncelikli olarak üye olacağı ileri sürülmektedir. Bu çalışma söz konusu bu durumun doğru olup olmadığını tarihsel araştırma yöntemi çerçevesinde değerlendirecektir. Keywords : Avrupa Birliği, Makedonya, Avrupa Entegrasyonu, Siyasi ve Demokratik Değişim