İsâmuddîn el-İsferâyînî’nin Hayatı ve Eserleri
Authors : Nihat TARI
Pages : 270-294
Doi:10.30623/hij.953009
View : 10 | Download : 3
Publication Date : 2021-06-15
Article Type : Research
Abstract :Saygın ve ilim ehli bir aliden gelen İsâmuddîn el-İsferâyînî, İsferâyîn kentinde doğmuş, küçük yaşta ilim tahsilini tamamlamış, çok yönlü bir âlimdir. Soyu, fıkıh ve kelam alanında önemli katkıları bulunan ve bu alanlarda önemli eserler telif eden Ebû İshak Ruknuddîn İbrahîm b. Muhammed b. İbrâhîm el-İsferâyînî’ye dayanmaktadır. Baba tarafından dedesi Arabşâh ve babası Muhammed b. Arabşâh büyük âlim olmalarının yanı sıra kadılık vazifesini de yerine getirmişlerdir. Keza anne tarafından dedesi Dâvûd el-Hâfî de hem büyük bir âlim hem de baş vezirlik yapmış bir devlet adamıdır. İsferâyînî’nin neslinden de büyük âlimler çıkmış ve genellikle bunlar, İsferâyînî’nin ʻİsâmuddîn veya el-ʻİsâm lakabına nisbetle "el-ʻİsâmî" nisbesi ile tanınmışlardır. İsferâyînî ise daha çok "ʻİsâmuddîn", "el-ʻİsâm", "Mollâ ʻİsâm" lakapları ve İsferâyînî nisbesi ile tanınmıştır. İlk eğitimini babası ve dedesi Dâvûd el-Hâfî’den alan İsferâyînî, daha sonra Herât kentine geçerek uzun yıllar Mollâ Abdurrahmân el-Câmî’den ilim tahsil etmiştir. Zekası ve ilmi birikimi ile kendi çağında bile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Bu özelliği nedeni ile dönemin yöneticileri tarafından kendisine genç yaşta müderrislik görevi tevdi edilmiştir. Bu vesile ile Herât kentinde bulunan el-Medresetu’l-Sultâniyye, el-Medresetu’l-ʻÂliyye, Medresetu Şâhruh gibi ünlü medreselerde müderrislik yapmıştır. Daha sonra gittiği Buhara ve Semerkant’ta da dönemin hükümdarları tarafından büyük bir saygı ile karşılınmış ve buralarda ilmi faaliyetlerini sürdürmesine imkân tanınmıştır. Söz konu kentlerde yıllarca ders veren İsferâyînî, onlarca talabe de yetiştirmiştir. İsferâyînî’nin ilimdeki üstünlüğü bizzat kendi döneminde yaşayan ulemâ tarafından da tasdik edilmiştir. İlmi meselelerde taklitten uzak, eleştirici ve münazaracı bir üslup benimsemesi, en girift konuları dahi engin yorumlama beceresi ile çözümlemesi, onun en dikkat çekici özelliklerindendir. Büyük ilmi birikimine rağmen kibirden uzak, sade ve vakur bir hayat yaşamıştır. Tüm bu özelliklerine rağmen, eserlerinde aşırı derece akli tevillere başvurması, ağır bir üslup kullanması, ulema tarafından eleştiri konusu olmuştur. Sarf, nahiv ve vazʻ ilimlerinde önemli görüşleri bulunmakla beraber onun en dikkat çekici görüşleri belagat ilmine dairdir. Fesahat açısından nâkıs mürekkeplerin durumu, mecâz-ı akliyi kinaye kapsamında değerlendirmesi, iltifât kavramını farklı şekilde tanımlaması, istiʻâre-i mekniyeyi istiʻare-i maklûbe olarak değerlendirmesi, öne çıkan bazı özgün görüşlerindendir. İsferâyînî, tedris faaliyetlerinin yanı sıra telif çalışmaları ile de öne çıkmaktadır. Başta dil ilimlerinden nahiv, sarf, belâgat, vazʻ olmak üzere mantık, kelâm, fıkıh gibi birçok farklı alanda onlarca eser kaleme almıştır. Özellikle İbnu’l-Hâcib, Aduddîn el-Îcî, Ebu’l-Kâsım es-Semerkandî, Teftâzânî, Seyyid Şerîf el-Curcânî, Mollâ Câmî gibi ilim çevrelerinde çok iyi tanınan büyük âlimlerin eserlerine yazdığı şerh ve haşiyeleri, şöhretinin yayılmasında büyük rol oynamıştır. Söz konusu eserlerinden el-Atvel, Hâşiye ʻale’l-Fevâidi’d-diyâiyye, Şerh ʻale’l-Kâfiye, Şerhu’l-ʻİsâm ʻale’l-Ferîde, Şerh ʻalâ Âdabi’l-ʻAdudiyye adlı eserleri medrese geleneğinde çok iyi bilinmektedir. Birçok eseri medreselerde ders kitabı veya yardımcı kaynak olarak asırlarca okutulmuştur. Eserlerinin çoğu günümüze ulaşmış ve bazıları basılmıştır. Ancak kaynaklarda kendisine nisbet edildiği halde günümüze ulaşmayan veya henüz tespit edilmeyen eserleri de söz konusudur. Bazı eserler ise kendisine ait olmadığı halde yanlışlıkla ona nisbet edilmiştir. Bu çalışmada İsferâyînî’nin hayatı, ilmî yönü ve eserleri el alınmış, bu çalışma ile onun ilim dünyasında tanıtılması amaçlanmıştır.Keywords : Arap Dili ve Belagati, 'İsâmuddin el-İsferâyînî, el-Atvel, Şerhu'l-'İsâm, İsferâyîn