- Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi
- Vol: 5 Issue: 10
- 1960 İHTİLALİ SONRASINDA İSTANBUL’UN SORUNLARINA MERKEZİ YÖNETİMİN, VİLAYETİN VE BELEDİYENİN ÇÖZÜM A...
1960 İHTİLALİ SONRASINDA İSTANBUL’UN SORUNLARINA MERKEZİ YÖNETİMİN, VİLAYETİN VE BELEDİYENİN ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
Authors : Ibrahim Yilmaz
Pages : 829-852
Doi:10.53718/gttad.1252636
View : 45 | Download : 77
Publication Date : 2023-07-20
Article Type : Research Article
Abstract :1960-1980 döneminde İstanbul, bir dizi sorunla karşı karşıya kalmış ve idareciler bu sorunlara çözüm üretmeye çalışmıştır. Bu sorunlarından temel gıda maddelerinin temin edilmesi, barınma ihtiyaçları ve kira sorunları, şehrin enerjisinin sağlanması ve ısınma problemine çözüm üretilmesi, içme suyunun arzı için yapılan çalışmalar halkın gündelik yaşamını doğrudan etkilemiştir. Şehrin yoğun göç alımına bağlı olarak emniyet ve asayiş sorunlarının karakteri değişmiş ve çeşitlenmiştir. Eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler alanındaki yatırım ihtiyaçları artmış ve ihtiyaçların karşılanması güçleşmiştir. Suriçi ile birlikte Eyüp, Beyoğlu ve Üsküdar beldelerinden meydana gelen eski İstanbul’un yerleşim sınırları bu dönemde genişlemiştir. Büyüme, başlangıçta bu çekirdek merkezlerinin çevresinde daha sonra ise bağımsız köy hüviyetindeki küçük yerleşim alanlarında devam etmiş ve şehir, megapol kimliğini kazanmıştır. Bu durum beraberinde planlamayı ve yeni açılımları gerekli kılmıştır. Büyük Nazım Planı Bürosu Başkanlığı’nın ihdas edilmesi ve çevre yolu ile birlikte Boğaziçi Köprüsü’nün inşası bu ihtiyaçtan hareketle programlanıp hayata geçirilmiştir. Şehrin yeni yapısal özelliklerinden biri haline gelen merkezden çevreye ve çevreden merkeze geliş-gidişler şehir içi ulaşım yatırımları ile aşılmaya çalışılmıştır. Diğer taraftan imar işlerine başlı başına gecekondu olgusu rengini vermiştir. Gecekondulaşma, 1950’lerden itibaren kırdan kente göç hareketliliğinin sonucu olarak ülke gündemine oturmuştur. Şehir yönetimi, gecekondulaşmanın genişlememesi için çaba sarf etmiş ve gecekondu alanlarının ıslahı için çözüm üretmeye çalışmıştır. Bu kötü yapılaşma kıskacında büyük yapı çözümlerine de mesai harcanmıştır. İstanbul deniz ve liman şehri olarak değişen zaman ve modern lojistik ihtiyaçlarına yeni yatırımlarla ayak uydurmaya çalışmıştır. Dönem itibariyle bütün bu sorunlar ele alınırken şehrin yeni ve sürekli büyüyecek iki sorunu, çevre ve turizm meselesi, varlığını hissettirmeye başlamıştır. Bu dönemde yerel ve merkezi yönetim büyük emek vererek koordinasyon içinde İstanbul’un sorunlarına eğilmiştir. Şehrin sahip olduğu imkânlar, kadro ve bütçeler değerlendirilerek çözüm seçenekleri geliştirilmiştir. Yeni umutlarla iş ve aş için şehre yoğun bir şekilde akın eden insanların belediyeden yol, su, elektrik ve diğer belediye hizmetlerini beklemişlerdir. Bu talepleri karşılama kapasitesine sahip olmayan belediye, hizmet üretmekte zorlanmıştır. Aynı şekilde merkez-çevre etkileşimi, merkezin yoğunluğunun artması ve çevre alanlarının temel hizmet ve ihtiyaçlardan yoksunluğu ana problemler olarak şehir yönetimini uğraştırmıştır. İl özel idaresi ve belediye sahadaki organizasyon için gerekli bütçe ve yetişmiş insan kaynağı imkânlarına kavuşamamıştır. Bu imkânsızlıklardan, şehir hizmet alanlarındaki diğer kamu kurum ve kuruluşları da dert yakınmıştır. Yeni yatırım kaynakları üretilememiş ve var olan kaynaklar da verimli kullanılamamıştır. Vilayet, belediye ve merkezi irade 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve ara sıkıyönetim dönemlerinde şehrin sahiplenilmesinde ve insanların gündelik ihtiyaçlarının organize edilmesinde zafiyet göstermiştir. Bu durum belediye hizmetlerini yürüten kurulu yerleşik birimlerin koordinasyonunu da verimsizleştirmiştir. Bununla birlikte 1960-1980 arasında ülke genelinde uygulanan kalkınma programları, şehre olumlu yansımıştır. Büyük Nazım Planı Bürosu Başkanlığı’nın kurulması, Boğaziçi Köprüsü ve çevre yollarının planlanması İstanbul’a yeni karakter vermiştir. Çevre yolları ile ulaşımın ana yükü merkez dışına atılmış ve Boğaziçi Köprüsü ile de şehir içi ulaşım ağının bütünlüğü güçlendirilmiştir. Ulaşımın bu keyfiyeti beraberinde yeni sanayi, ticaret ve kültür alanlarını meydana getirmiştir. Şehrin genişlemesi ile tarihi merkezi yerleşim alanlarının yükü hafiflemiştir. İstanbul, bu yeni kimliğinde çözülemeyen bilakis büyüyen sorunlar, çarpık kentleşme, gecekondulaşmanın sosyal yansımaları, çevre dokusunun ve tabiat güzelliğinin bozulması ile yüzleşmiştir.Keywords : şehir tarihi, İstanbul, 1960-1980 dönemi, sorunlar, çözümler, city history, Istanbul, 1960-1980 period, problems, solutions