EDİTÖRE MEKTUP
Authors : Nadide Koca
Pages : 61-61
View : 84 | Download : 56
Publication Date : 2024-03-15
Article Type : Other
Abstract :Sayın Editör; Ozudogru Celik T. tarafından kaleme alınan \"Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigolu Hastalarda Servikal Postür Analizi\" başlıklı araştırma makalesini ilgiyle okudum. Bozok Tıp Dergisinde 2023;13(3):58-67’den ulaşılabilecek olan bu çalışmada ortaya konan veriler, servikal lordozun benign pozisyonel periferik vertigonun (BPPV) etiyolojisinde rol oynamadığını, aksine servikal lordoz azalmasının BPPV\' nin bir sonucu olduğu verisi oldukça değerlidir. Bu bulgu, BPPV tanılı hastalarda kas iskelet sistemiyle ilgili herhangi bir postüral müdahale veya manipülatif tedavinin gerekli olmadığını, aksine varsa servikojenik dizzinessi azaltarak semptom şiddetini azaltabileceği sonucuna varmıştır. Bu sonucun klinik uygulamada önemli bir rol oynayabileceğini düşünüyorum (1). Ancak bu makalede de belirtildiği üzere, en sık karşılaşılan servikal sorun olan ve yaşla birlikte artış gösteren servikal spondiloz ile BPPV arasındaki ilişkiyi bildiren az sayıda araştırma mevcuttur. Skiafani ve arkadaşları 30 yakın araştırmayı içeren derlemelerde, tedaviye yanıtsız veya tedavi sonrası nüks gösteren BPPV hastalarında servikal spondilozun bir risk faktörü olduğu sonucuna varmışlardır. Bu durumun sebebinin de hem vertebrobaziler yetmezlik (VBY) hem de servikal spondiloz nedeni ile kanalit repozisyon manevralarının etkin yapılamaması olduğunu bildirmişlerdir (2). De Stefano ve arkadaşları da servikal osteoartritli hastalarda BPPV riskinin 3 kat arttığını saptamışlardır (3). Bu bağlamda, araştırma makalenizde BPPV ile servikal patoloji arasındaki ilişkiyi sorgularken, yukarıdaki literatür bilgilerine dayanarak aynı zamanda basit bir tetkik olan direkt radyografi de yapılmış olsaydı, servikal spondiloz ve BPPV arasındaki ilişkiye daha net bir şekilde ışık tutulabilirdi. Çalışmanızda servikal lordoz ile BPPV arasında bir ilişki çıkma olasılığı da vardı. Böyle bir sonuçla karşılaşılmış olsaydı, yukarıdaki literatür bilgilerine göre bunun servikal lordoz azalmasından mı yoksa servikal spondilozdan mı kaynaklandığının ayırt edilmesi gerekirdi. Çünkü servikal lordoz azalması ve servikal spondiloz birlikteliği sık görülen bir durumdur. Bu ayırıcı tanıyı yapabilmek için de hastaların direkt grafilerinin incelenmiş olması gerektiği kanısındayım. Servikal spondilozun VBY’e yol açarak BPPV\' ye neden olabileceği düşünülmektedir. Kayropraktik literatüründe VBY, servikal spinal manipulatif tedavi (SMT) için kontraendikasyon olarak belirtilmektedir (4). Ancak, servikal spondilozu, boyun ağrısı ve VBY\'si olan hastalarda, yumuşak doku manipülasyonu ve kayropraktik spinal manipülatif tedavi ile olumlu sonuçlar alınan vakalar da bildirilmektedir (5). Servikal spondiloz ve VBY ile ilgili kayropraksi çalışmaları genellikle geniş hasta grupları ile yapılmamış olup, birkaç vaka sunumu ile sınırlıdır. Dolayısıyla, yeni araştırma sonuçlarına ve kanıtlara ihtiyaç duyulmaktadır. Makalenizde araştırmanızın çıkış noktalarından biri de BPPV\' lu hastalarda kas iskelet sistemiyle ilgili herhangi bir müdahalenin gerekip gerekmediğini araştırmak şeklinde belirtilmektedir. Sonuç olarak, sunulan bu araştırmanızda hastaların servikal grafileri de incelenip servikal spondiloz ile ilişkisini belki daha geniş bir hasta grubunda saptayabilmiş olsaydınız, hastaların çoğunluğunu oluşturan idiopatik BPPV’de etiyolojiye önemli bir ışık tutmuş olabilirdiniz. Böylece, BPPV\'lu hastalarda kas iskelet sistemiyle ilgili manipülatif tedavilerin önerilip önerilmeyeceğinin veya tartışılmasının gündeme gelmesinin de mümkün olabileceğine dikkat çekmek istedim. Saygılarımla.Keywords : EDİTÖRE MEKTUP, LETTER TO THE EDITOR, Sayın Editör,