TÜRK ELÇİLİK RAPORLARINA GÖRE KÜÇÜK ANTANT
Authors : Recep Arslan
Pages : 255-281
Doi:10.33431/belgi.863004
View : 7 | Download : 3
Publication Date : 2021-07-01
Article Type : Research
Abstract :Birinci Dünya Savaşı sonrasında oluşan yeni statüko Birinci Dünya Savaşı’nda yenilen devletler bir yana galip bazı devletler tarafından dahi iyi karşılanmamıştır. Uluslararası alandaki hoşnutsuzluk kısa zamanda sahada kendini göstermiştir. Bazı devletler Birinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra statükoyu değiştirme yönünde politikalara yönelmişlerdir. Fransa’nın başını çektiği devletler ise, mevcut durumu koruma yönünde politikalar yürütmüşlerdir. Cumhuriyet Dönemi kayıtlarında "Küçük İtilaf” olarak geçen Küçük Antant, bu politikanın Balkanlardaki en önemli unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Küçük Antant’ın ilk adımı 1920’li yılların başlarında atılmıştır. Küçük Antant devletleri, 1920’li yılların sonlarından itibaren Fransa’nın etkisi altına girmiştir. Fransa 25 Ocak 1924’te Çekoslovakya, 10 Haziran 1926’da Romanya ve 11 Kasım 1927’de Yugoslavya’yla imzaladığı ittifak anlaşmalarıyla Küçük Antant’ı adeta kendine bağlamıştır. Küçük Antant ittifakı Yugoslavya’yı İtalya’dan, Romanya’yı Rusya’dan ve Çekoslovakya’yı Almanya’dan koruyamamıştır. İttifaka dâhil devletleri, statükonun korunması fikri bir arada tutabilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti de kuruluşundan itibaren özellikle coğrafyasında barışın devam etmesini hedefleyen politikalar izlemiştir. Dolayısıyla Türkiye ile Küçük Antant devletlerinin politikaları büyük ölçüde örtüşmüşür. Türkiye bu ülkelerin politikalarını yakından izlemiştir. Türkiye, Küçük Antant devletlerinin politikalarını bilhassa elçilik raporları vasıtasıyla takip etmiştir. Elçilik raporların temel kaygısı ise bölge barışının sürdürülmesi olmuştur. Türkiye’nin barışın sürdürülmesi politikasını söz edilen dönemdeki siyasi temaslar da doğrulamaktadır. Küçük Antant ve Balkan Paktı devletleri arasındaki sıcak ilişkilere rağmen Türkiye ve Yunanistan iki paktın birleşmesine yanaşmamışlardır. Çünkü iki paktın birleşmesi uluslararası gerginliğin arttığı bir dönemde Türkiye ve Yunanistan’a yeni yükümlülükler getirecekti. 2 Ekim 1938’de Almanya’nın Çekoslovakya’yı işgal etmesi üzerine Küçük Antant birliği pratikte son bulmuştur. Bu çalışmanın oluşturulmasında Cumhuriyet Arşivi’nden ve tetkik eserlerden yararlanılmıştır. Çalışma ile Türk dış temsilciliklerinin dünya siyasetini nasıl takip ettiklerine dair bir örnek ortaya konulmak istenmiştir. Bunun yanında iki savaş arasındaki dönemde statükonun sürdürülmesini hedefleyen Küçük Antant devletlerinin izledikleri ortak politikalar ortaya konulmaya çalışılmıştır.Keywords : Küçük Antant, , Satüko, , Türkiye, , Elçilikler.