Beiträge zur kleinasiatischen Münzkunde und Geschichte 4-5
Authors : Johannes Nollé
Pages : 49-131
View : 2 | Download : 2
Publication Date : 2006-05-15
Article Type : Research
Abstract :Küçükasya Numismatiği Üzerine İncelemeler 4-5 İlk makale nehir tanrısı Maiandros ile ilgilidir. Yazar; sikkelerde defalarca Maiandros ile beraber betimlenen kamış gövdesinin ve meyve dolu boynuzunun rastgele seçilmediğini, fakat Kalamos ve Karpos'un kamışa ve meyveye dönüşmesi ve de ilk kamış flütün ( aulos ) yapımı sahnelerinin geçtiği Büyük Menderes'in kıyılarındaki mitlere ve gerçek olaylara atıfta bulunduğunu göstermektedir. İkinci makale ise, tarihinin başlangıcında Kelainai olarak adlandırılmış Apameia (bugün Dinar) kentinin patria geleneklerini incelemektedir. Sayıca çok olan edebi ve epigrafik malzemelerle bağlantılı olarak, Helenistik ve İmparatorluk dönemlerinde Apameia'da basılmış olan sikkeler yerel mitlerin büyük bir kısmının ve bu Phrygia kentinin dini kimliğinin ortaya çıkarılmasını sağlamaktadır. Önde gelen tanrılar ve kahramanların yanı sıra onlar hakkında mitlerin Phrygia kökenli olduğu gösterilmektedir. Daha sonraki dönemlerde, bu yerel anlatımlar Pers, Yahudi ve özellikle Yunan etkisine maruz kaldı ve kısmen dönüştürüldüler. Kelainai eski patria anlatımları, su kaynaklarının şiddetli ya da tamamen kesintiye uğraması korkularını sürekli bir şekilde artıran yer sarsıntılarına maruz kalmış karstik arazideki kentin su rezervlerine ilişkindir. Buna ek olarak, Phrygia'da başka yerlerde olduğu gibi su taşkınları tehlikesi de vardı. Marsyas, Midas, Kelainos, Poseidon, Nuh'un Gemisi'nin karaya oturması ve Pers su ve nehir tanrısı Anahita'nın özelliklerini alan Büyük Ana'nın patria anlatımları bu mümkün her daim korkulan suyun bolluğu ya da yokluğu ile ilgili olmalıdır. Teknikler ve besteler çalan Phrygialı müzik çalgı aletleri kaşiflerinin sayıca bolluğu sayesinde, Apameia kendisini kültürel olarak dikkate değer bir müzik kenti olarak gelenekselleştirmiştir ve Hyagnis, Marsyas, Olympos ve Lityerses bu bağlamda önemli roller oynamışlardır. Bu Phrygia başarıları daha sonra Yunan gelenekleri ile rekabete girmiştir ve Yunan tanrılarına atfedilmiştir. Bazı Phrygialı müzik kahramanları, gülünç ve cahil kişilere ya da kibrinden kor olmuş barbarlara dönüşmüştür, böylece insancıl kaynak cini ve aulos çalıcısı üstat Marsyas, tanrısal dünya düzenine karşı çıkan arsız aptal silen Marsyas olmuştur. Muhtemelen su rezervini emniyet altına alma içerikli bir Phrygia ayinine kadar geri giden bu hatası, Apollon'a karşı inatçı barbar tavrı için bir cezalandırma olarak yeniden yorumlandı ve değişik mesajlar için efsanevi-mecazi bir görüntü olarak günümüze kadar hizmet etti. Kelainai'ı kurup yönettiği bildirilen Phrygia kralı Midas da, altın arzusu ve eşekkulakları nedeniyle gülünç duruma düşürüldü. Phrygia orakçı şarkıları bestecisi Lityerses, bir açgözlüye, sonunda Herakles tarafından yok edilen bir yabancı katiline doluşturulmuş. Roma imparatorluk dönemlerinde, bu yeni Yunan anlatımlarının tekil temaları Kelainai'ın patria mitlerini de etkilemişti. Klasik donemin sonları ve Helenistik donemin başlangıcına doğru, kente Kelainos adındaki bir kahramanın yardımıyla Yunan kökeni katmayı hedefleyen mitler oluşmaya başladı. Hadrianus Panhellenion'un kuruluşu kapsamında, bu mitler daha da büyük önem kazandılar. Kelainos, Poseidon ve bir Danaid'in oğlu olarak kentin eugeneia almasına ve saygıdeğer ilişkiler kurmasına yardım etmiştir. Tanrıların özlemi çekilen yakınlığı ve kente olan sevgileri, Zeus ve Dionysios'un kent topraklarındaki doğumunu anlatan mitlerde ifade edilmişti. Apameia sikke basımının yardımıyla kent babalarının sikkeler üzerinde gösterilmiş rasgele görüntüleri olmadığını ya da hatta motiflerin seçimini dahi kalıp dökümcülerine ya da atölyelere bırakmadılar, bilakis sikke basan kentin politik ve dini kimliğini vatandaşlarına canlandırmak ve telkin etmek üzere kendi yerel sikkelerinin betimlemelerini dikkatlice seçtiler.Keywords :