ALMAN İDEALİZMİ’NDE AKIL
Authors : Arslan TOPAKKAYA
Pages : 28-40
View : 5 | Download : 3
Publication Date : 2011-07-15
Article Type : Research
Abstract :İdealizm felsefe tarihinde materyalizmin karşıtı olarak ilk defa Wolff- Leibniz tarafından ruhun ide olarak varlığını kabul eden; buna karşın reel dünyanın ve bedenin varlığını inkar eden akım olarak boy göstermiştir. Terminolojik olarak idealizm Kant ile felsefeye girmiş ve materyalizm, naturalizm, mekanizm ve dogmatizmin karşıtı olarak kendisini betimleyen bir akım olarak anlaşılmıştır. Bu bağlamda Mendelsohn’un şu tespiti önemlidir: "İdealizm taraftarları dış dünyaya ait algılarımızı ve anlamlandırmamlarımızı ruhun bir özelliği olarak kabul etmekte ve bunun dışında maddi bir temel ilkenin olduğuna inanmamaktadırlar."1 Bu tespite rağmen bu kavram, hakim olduğu dönemler de bile stabil ve ortak bir tanım etrafında kullanılamamıştır. Gerçi idealistler, realizme karşı oluş anlamında ortak bir tavra sahip olsalar bile herbir filozof kendine has bir idealizme sahiptir ve bunun doğal bir sonucu olarak "öznel", "nesnel", "transzendental" ve "mutlak" idealizm gibi farklı idealist yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Konunun daha iyi anlaşılması ve belirli bir sistematiğe kavuşması açısından çalışmayı iki ana bölüme ayırmayı, ilk bölümde Alman İdealizmine kadar İdeler Öğretisi olarak anlandırılan dönemi ana hatlarıyla verdikten sonra (bu kısım kendi başına ayrı bir çalışmanın konusu olduğundan burada genel bir bakış açısı verilecektir) asıl konumuz olan Alman idealizminde akıl kavramına geçmeyi uygun gördük.Keywords : İdealizm, Sebep, Anlayış, Mutlak, Algı, Bilgi, Kant, Fichte, Schelling, Hegel.