- Vakanüvis - Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi
- Vol: 4 Issue: 2
- Cumhuriyet Döneminde Markalaşma Sürecinin Analizi (1923-1931)
Cumhuriyet Döneminde Markalaşma Sürecinin Analizi (1923-1931)
Authors : Safiye KIRANLAR
Pages : 642-664
Doi:10.24186/vakanuvis.620536
View : 7 | Download : 3
Publication Date : 2019-09-21
Article Type : Research
Abstract :Sanayileşen dünyada gelişen üretim ve pazarlama anlayışı birbirine benzeyen ürünlerin birtakım ayırt edici işaretler ya da sembollerle ayrılmasını zorunlu kılmıştı. Osmanlı Devleti de çağdaşı Avrupa ülkelerini yakından takip etmiş ve gerekli yasal düzenlemeleri yaparak markalaşma ve marka tescili işini belirli bir sisteme bağlamıştı. Konuyla ilgili olarak yayınlanan 1871 tarihli ilk nizamname, 1888 yılında "Fabrika Mamulatıyla Eşya-yı Ticariyyeye Mahsus Alamet-i Farikalara Dair Nizamname” adıyla geliştirilmişti. Marka tescilini konu edinen bu düzenleme dünyadaki ilk örneklerden biridir ve metin içinde geçen "marka” kavramının karşılığı olarak gösterilen "alamet-i farika” tabiri hemen benimsenmiş, cumhuriyet döneminde de uzun bir süre kullanılmıştır. Adı geçen nizamname 1965 yılına kadar yürüklükte kalmış, yaşanan siyasi, idari ve ekonomik değişimlerin yarattığı eksiklikler, boşluklar kanunlar, kararnameler ve 1928’de yayınlanan talimatname ile giderilmeye çalışılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Lozan Antlaşması ve antlaşmanın eklerinden olan Ticaret Muahedesi’yle sınai mülkiyet üst başlığı altında belirli yükümlülükler altına girmiş ve bu yükümlülüklerin bir kısmının kalkmasıyla birlikte 1930 yılından itibaren köklü değişikliklere gitmişti. 1931 yılında imzalamış olduğu uluslararası antlaşmaların da gereğini yaparak marka tescil sistemini yenilemişti. Belirtilen tarihe kadar tescil edilen markalar alamet-i farika defterine işlenir, hangi markanın kim tarafından tescil edildiği marka sahibi ve devletin bilgisi dahilinde kalırdı. Yapılan değişiklikle defter sistemi terk edilmiş ve marka tescilleri Resmî Sınai Mülkiyet Gazetesi’nde yayınlanmaya başlamıştı. Hem alamet-i farika defterleri hem de Resmî Sınai Mülkiyet Gazetesi’nde tescil edilen markalarla ilgili verilen bilgiler neredeyse aynı içerikte olmakla birlikte, format değişmiş ve çok daha önemlisi marka tescilleri bir gazete aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bu makalede Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin 1923-1931 yıl aralığında marka başlığı altında gerçekleştirdiği yasal düzenlemeler, Lozan Antlaşması ve eki olan Ticaret Muahedesi’yle uluslararası konferanslar merkeze alınarak incelenecektir. İncelemeye Lozan Antlaşması tutanakları, arşiv belgeleri, ilgili kanunlarla, kanun gerekçeleri ve gazete haberleri kaynak teşkil edecektir.Keywords : Marka, Marka Tescili, Markalaşma