- Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: - Issue: 53
- Sahâbe ve Tâbiûnun Hadislerdeki Emirlere Yaklaşımı
Sahâbe ve Tâbiûnun Hadislerdeki Emirlere Yaklaşımı
Authors : Hüseyin Sırrı Sunar
Pages : 707-724
Doi:10.17120/omuifd.1174977
View : 18 | Download : 10
Publication Date : 2022-12-30
Article Type : Research
Abstract :Hadislerdeki emirlerin doğru anlaşılmasında sahabe ve tâbiûn neslinin yorum ve anlayışları büyük önem arz etmektedir. Sahabe ve tâbiûn neslinin hadislerdeki emirlere yaklaşımlarının tespiti, fıkhî mezheplerin farklı açılardan emrin gereğine yönelik yaklaşımlarının gerekçesinin anlaşılmasına da yardımcı olacaktır. Bu makalede hadis kaynakları ve şerhlerinden sahabe ve tâbiûn dönemi emir anlayışlarına örnekler verilerek emirleri yorumlamada takip edilen metot ortaya konmaya çalışılmıştır. Hadislerin oluşum sürecini birebir yaşayan ve Arap Dili’nin inceliklerine vukûfiyeti olan sahabe, genel olarak Hz. Peygamber’in (s.a.s.) hüküm koymaya ve olan hükmü beyan etmeye yönelik konumunu kabul ederek onun emirlerine uymayı vacip görmüşlerdir. Sahabe nesli, tevile açık durumlarda yorumlama ilkesini benimsemiştir. Onlar bu uygulamalarında usul kaideleri koymaya ihtiyaç duymamışlardır. Tâbiûn ise Hz. Peygamber’in (s.a.s) hitabına direk değil ancak sahabe vasıtasıyla muhatap olabilmiştir. Bu duruma sosyal şartlar ve Arap Dili’nde gerçekleşen değişimlerin de eklenmesi artık yorum ve anlamaya yönelik kuralların oluşmasını gerektirmiştir. Bu süreç baştan sona takip edildiğinde tâbiûnun sahabenin yorum ve anlamada takip ettiği metodu izledikleri görülmektedir. Bununla birlikte tâbiûn döneminde kural ve kaidelerin belirginleşmeye başladığı, hadislerde yer alan emirleri anlamakla ilgili problemlerin birebir yaşanıp çözümlerin üretildiği, içtihat ve tercih konularında çok zengin bir faaliyetin ortaya çıktığı görülecektir. Bu dönemin incelenmesi yorum geleneğinin en önemli iki halkası olan sahabe dönemini ve sonraki fıkhî mezhepler dönemini kavramada yardımcı olacaktır.Keywords : Emir, Hadis, Sahâbe, Tâbiûn, Hüküm.