- Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: 12 Issue: 12-13
- Hegel’in Zihin Fenomenolojisi’nde "Arzu" (Desire) Kavramı Üzerine Bazı Düşünceler...
Hegel’in Zihin Fenomenolojisi’nde "Arzu" (Desire) Kavramı Üzerine Bazı Düşünceler
Authors : Burhanettin Tatar
Pages : 307-317
Doi:10.17120/omuifd.08845
View : 15 | Download : 12
Publication Date : 2001-04-01
Article Type : Other
Abstract :Hegel’e göre, öz-bilinç (self-consciousness), hem üzerinde nesnesini kendisine karşıt bir konuma yerleştirdiği bir zemin, hem de nesnesinin ötekilik vasfını -nesneyi kendisi için saklamak üzere- bertaraf ederek yüksek hakikat olarak tezahür eder. Kendisini en asli hakikat olarak ön gördüğü için, arzunun (desire) hem kaynağı hem de amacı olarak ortaya çıkar. Diğer bir deyişle, nesnesi (öteki) içinde çözüldüğünde kendi özdeşliğinin farkına vardığı için, öz-bilinç kendisiyle yeniden birlik tesis etmek ister. Böylece, o kendisinin dışındaki her şeyi öncelikle arzunun negatif nesnesi olarak görür. Yani, dışarıdaki nesne (görüntü) onun tatmin edilmesini engelleyen bir şey olarak görünür. Ne var ki, nesnesini bertaraf etme tecrübesi ile, öz-bilinç nesnesinin kendi amacı için bir ‘vasıta’ olduğunu yani bir hakikate ve olumlu bir veçheye sahip bulunduğunu kavrar. Nesnesinin bu olumlu veçheye sahip olduğunu özellikle diğer bir öz-bilinç ile karşılaştığında daha üst düzeyde anlar. Bu düzeyde öz-bilinç kendisi ile diğer öz-bilince ait zıt güçler arasında karşılıklı bir denge olduğunu fark etmeye başlar. Bu karşılıklı denge hem öz-bilinçlerin birbirlerini karşılıklı olarak tanımalarına hem de karşılıklı olarak arzunun tatminine yol açar. Böylece, arzunun hem kaynağı hem de amacı olduğu için, öz-bilinç kendisini arzunun pozitif (gerçek) nesnesi olarak kavrar ve karşılıklı tanıma olayında daha önce olumsuz olarak yaklaştığı ötekinin olumlu veçhesini ayırt etmeye başlar. Diğer öz-bilincin olumlu veçhesi kavranmaya başladığı zaman arzu en üst, yani öz-bilinç düzeyinde tatmine ulaşır.Keywords :