- Al Farabi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
- Vol: 3 Issue: 1
- İBN HALDUN DÜŞÜNCESİNDE SOSYO-EKONOMİ VE AHLÂK
İBN HALDUN DÜŞÜNCESİNDE SOSYO-EKONOMİ VE AHLÂK
Authors : Muhammet Caner Ilgaroğlu
Pages : 17-24
View : 15 | Download : 9
Publication Date : 2019-03-27
Article Type : Research
Abstract :İbn Haldun, insanın ahlâkîliğinin, yaşadığı ortamın sosyo-ekonomik yapısından derin bir şekilde etkilendiğini iddia etmektedir. Ona göre söz konusu bu etki o denli güçlüdür ki neredeyse insanla ilişkili bu yapıların tümünü birden determine etmektedir. Bu sistemde insan, hem yaşadığı ortama uyum sağlayan hem de bu uyum içerisinde kendisini tekâmül ettirebilen bir varlık olarak karşımıza çıkmaktadır. İbn Haldun’un perspektifinden bakıldığında insan, yaşadığı çevresel şartlardan, geliştirdiği teknikten ve mimariden ayrı olarak ele alınamaz ya da tanımlanamaz. O, hem yaşadığı ortamı değiştiren hem de bu değişim içinde değişen varlıktır. İbn Haldun’a göre bu değişimin temel gayesi, hayatı kolaylaştırma ve refaha kavuşma isteğidir. Dolayısıyla insanın tekâmülünü sağlayan motivasyonların en tabiî olanı karşılaştığı zorluklardır. Zorluklar, insanı zinde ve güçlü kılan unsurlardır. Bedevîlikten hadarîliğe oradan da umrânın refahına doğru ilerleyen insan, bu süreçte aştığı her zorluk sayesinde hayatını biraz daha kolaylaştırmış olmaktadır. İnsanın yaşamındaki bu kolaylıklar arttıkça mücadele edeceği zorluklar azalacağından bu manadaki her ilerleme onun bedensel ve ahlâkî olarak gevşemesine sebep olmaktadır. Bedensel gevşeklik, çevresel şartlara karşı insanın dayanma direncini kırarken; ahlâkî gevşeklik; arzuların, hazların ve refâhın cazibesine karşı insanı biçare kılmakta ve ahlâkî açmazların oluşmasına sebep olmaktadır. Nitekim insan, direnme gücü zayıflarken yeni hazlarla karşılaşmakta ve bunların peşine düşme eğilimi göstermektedir. Çünkü o, hazza yönelen ve acıdan kaçandır. Haz ve acı, ahlâkî seçimlerde Antik Yunan’dan beri ahlâk geleneğinin kabul ettiği iki önemli etkilenimdir. Bu bakımdan bedevilikten umrâna geçiş bir bakıma acıdan hazza geçişi temsil etmektedir. Refahtan zevâle geçiş ise ahlâkî itidâlin haz lehine bozulmasını ve hem sosyal hem siyasal hem de ahlâkî bunalımların ortaya çıkmasını temsil etmektedir. İbn Haldun’un ahlâk düşüncesi; sosyal, siyasî, ekonomik vb. tüm bağlamlarıyla günümüz para-hazcı ahlâkının ortaya çıkardığı değersizleşmenin anlaşılmasına imkân sağlamaktadır. Bu makale kapitalist, parahazcı, tüketim temelli ahlâkın ortaya çıkardığı ahlâkî problemleri İbn Halduncu bir bakışla ele alıp çözümlemeyi amaçlamaktadır.Keywords : İbn Haldun, Ahlak, Bedavet, Hadaret, Sosyo-Ekonomi