Nihal Atsız’daki Kemalizm: Millî ve Seküler Bir Dinin İzini Sürmek
Authors : Fatih Çağatay Cengiz
Pages : 37-64
View : 15 | Download : 5
Publication Date : 2020-03-24
Article Type : Research
Abstract :Nihal Atsız ve Kemalizm üzerine yapılan akademik tartışmalar genellikle Atsız’ın resmi ideoloji eleştirileri üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu eleştirilere göre, Atsız’ın soy tetkikine dayanan ırkçılığı, sulhe ve tembelliğe karşı şecaati ve savaşmayı salık vermesi, Batılılaşma’yı bir tür yozlaşma ve yabancılaşma olarak gören tavrı; Kemalizm’in Türk vatandaşlığı, muasırlaşma ve barışçıl dış politika anlayışıyla tezatlık oluşturmaktadır. Millet, medeniyet ve siyaset tanımları üzerindeki farklılık, iki düşünce sistemi arasında uzlaşmaz bir çelişki görmektedir. Bu makale bu iddiaların aksine, Atsız’ın din algısının Kemalizm’in dinsel pratikleriyle örtüştüğünü, millî ve seküler bir din yaratma isteğinin Türkçülük ile Kemalizm’i ortaklaştırdığını iddia etmektedir. Nihal Atsız’ın millî bir Diyanet’i dini taassuba karşı mücadeleye çağırması ve tarikatların dini inhisarına karşı devletin inhisarında etno-seküler bir din arzusu, 1930’ların Kemalist din politikalarıyla koşutluk göstermektedir. Kemalizm ve Nihal Atsız’da temsil edilen Türkçü düşünce, metodolojik kaynağını pozitivizm ve Sosyal Darwinizm’den alarak dini "içtimai bir mesele” olarak kavrayıp Weberci anlamda dinin ‘büyüsünü bozmakta’ ve dine bakışı milliyetçi bir çerçevede ele almaktadır. Pozitivizm, teolojik ve metafizik spekülasyonlar yerine gözlem ve deneye dayanan açıklamaları bilginin kaynağı olarak sunup dinsel bilginin dogmatizmine meydan okurken, Sosyal Darwinizm milletlerin yaşam mücadelesinde bir kurum olarak dinin arkaik bir kurum olarak kaldığını iddia eder. Her iki düşünce de, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyılın başlarında dönemin Zeitgeist’ını oluşturarak entelektüellerin zihin dünyasını biçimlendirmiştir. Özellikle Osmanlı’nın çöküş döneminde ‘Devlet nasıl kurtulur?’ sorularına aranan entelektüel cevaplar, pozitivist ve Sosyal Darwinist güzergâhlardan geçmiştir. Din, bu geçiş alanları üzerinde her şeyden önce iktidarın bir egemenlik alanı değil, sosyal bir müessese olarak kavranmıştır. Kemalizm’in Aydınlanma geleneğinden gelerek siyasal iktidarı gökyüzünden yeryüzüne indirme çabası gibi Atsız’ın da millî ve seküler bir dinin izini sürmesi ile mevcut kurumsal dini pozitivizm perspektifinden eleştirmesi bu iki düşünceyi ortaklaştırmaktadır. Bu yazı, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyılın başlarındaki pozitivist ve Sosyal Darwinist düşüncenin devlet elitlerini ve ‘geleneksel aydını’ birleştiren bir düşünce olduğundan hareketle 1930’lardaki Kemalizm’in ve Nihal Atsız’ın din politikaları konusunda ortaklaştığını sonucuna varmaktadır.Keywords : Kemalizm, , Türkçülük, , din, , Pozitivizm, , Sosyal Darwinizm.