Tema Editörlerinden…
Authors : Engin Sari, Burcu Sümer
Pages : 3-8
View : 17 | Download : 13
Publication Date : 2013-09-24
Article Type : Other
Abstract :Geçtiğimiz Mayıs ayının sonunda başlayan ve farklı biçimler alarak halen süren, Gezi Parkı Direnişinin ya da kimi muhalif çevrelerin adlandırmasıyla ‘Gezi İsyanı’nın, AKP hareketinin ve/veya siyasi iktidarın ve özellikle Başbakan Erdoğan’ın medyada düşünce ve ifade özgürlüğünü hedef alan otoriter yanını, en açık haliyle gözler önüne serdiği söylenebilir. Taksim Gezi Parkındaki ağaçların sökülmesine karşı başlayan eylemler, AKP’nin son birkaç yıl boyunca yoğunlaşan, kentleri neoliberal ve yaşam tarzlarını muhafazakâr bir düzenlemeye tabi tutma ısrarına yönelik genel bir protestoya dönüştü ve tüm metropollerde sokak eylemleri haline geldi. Bu eylemlere siyasi iktidarın verdiği karşılık, giderek artan polis şiddeti ve ayrımcı bir nefret söylemi oldu. Eylemler boyunca protestoların hedefinde sadece, hükümet ve başbakan yoktu. Bu toplumsal muhalefet eylemlerini ve polis şiddetini görmek ve göstermek yerine, penguen belgeseli, yemek programı ya da niteliksiz eğlence programları yayınlayan medya ve özellikle haber medyası farklı biçimlerde protesto edildi. Bunlar televizyon kanalları önünde kitlesel protesto eylemleri yapmaktan, sabah programlarına telefonla katılıp gezi direnişine dikkat çeken mesajlar vermeye, sosyal medyada anaakım medya ile dalga geçen içerikler oluşturup yaymaya kadar çeşitlendi. Anaakım medya protestoları görmezden gelmeyi daha fazla sürdüremedi elbet ancak siyasi iktidarın ve sermayenin güdümünden de azade olamadı. Türkiye Gazeteciler Sendikasının ayrıntılı raporuna göre, Gezi Direnişi eylemlerinin başladığı 27 Mayıs 2013’ten Temmuz sonuna kadar gazete ve televizyonlarda büyük kısmı haberci olan 59 medya çalışanı işinden atıldı ya da çalıştığı kurumun protestolarla ilgili yayın politikasına uymadığı için istifa etmek zorunda kaldı. 13 medya emekçisi Gezi Parkı olayları esnasında zorunlu izne çıkartıldı. Gezi olayları sırasında TMSF’nin el koyduğu Çukurova grubuna bağlı Show TV, HaberTürk kanalının sahibi olan Ciner Grubuna satıldı ve haber kadrosu büyük oranda zorunlu izne çıkartıldı. Yine Çukurova grubundan TMSF’ye devrolan Akşam Gazetesinin genel yayın yönetmeni, muhabir ve yönetici kadrosu önemli oranda değiştirildiKeywords :