- AKRA Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi
- Vol: 3 Issue: 7
- BİR TASAVVUF DÜSTURU OLARAK "ÂN-I DÂİM","İBNÜ’L-VAKT", "EBU’L-VAKT" DÜ...
BİR TASAVVUF DÜSTURU OLARAK "ÂN-I DÂİM","İBNÜ’L-VAKT", "EBU’L-VAKT" DÜŞÜNCELERİNİN KLASİK TÜRK ŞİİRİNE YANSIMALARI
Authors : Ali Yildirim
Pages : 145-154
Doi:10.31126/akrajournal.328530
View : 20 | Download : 10
Publication Date : 2015-09-01
Article Type : Research
Abstract :Klasik şiirimizin lirik ve coşkulu söyleminin esasını neredeyse tasavvufun engin vecit ve neşvesi oluşturmaktadır. Onun için Klasik şiirin içerisinden tasavvufu ve tasavvuf düsturlarının çıkarırsak geriye pek bir şey kalmayacağı malumdur. Şüphesiz bazı değerlendirmelerde şairlerin bir kısmının bu düsturları inançlarının gereğinden çok, bir edebi çeşni itibarıyla şiirlerinde kullandıkları söylenmektedir. Neticede bizim için önemli olan elimizdeki metinlerdir. Şairlerin neye gerçekten inandığının veya inanmadığının bu noktada önemi yoktur. Tasavvuf bazı yabancı düşünce sistemlerinden etkilenmiş olsa da kaynağını İslam’dan almaktadır. Yüzyıllar içinde sistemini oturtmuş, pek çok kaide ve düsturunu ortaya koymuş-tur. Şüphesiz kavram alanının, manevi ve soyut kavramların üzerine oturuyor olmasından kaynaklanan sıkıntıları vardır. Bu kavramlarla ilgili çok geniş yelpazeler oluşturan anlama ve algılamalar oluşmuştur. Tasavvuf geleneğindeki pek çok düsturdan üçü de "ân-ı dâim”, "ibnü’ l-vakt”, "ebu’l-vakt” kavramlarıdır. Benzer ve farklı algılamalarla birlikte "ân-ı dâim”, bilinen zamanın dışında veya üstünde bir durumu ifade etmektedir ki İlahi bir boyuttur. Bu anı tecrübe edenlere "ibnü’l-vakt”, bu anı tasarruf edenlere de "ebu’l-vakt” denmektedir. Klasik şiirimizin bazı beyitlerde bu kavramların bilinen tariflerine uygun kullanımlarda karşımıza çıktığı görülmektedir.Keywords : tasavvuf, ân-ı dâim, ibnü’l-vakt, ebu’l-vakt