- Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi
- Cilt: 14 Sayı: 2
- Celâleddîn Devânî’nin Ahlak Düşüncesinde Çocuk Eğitimi
Celâleddîn Devânî’nin Ahlak Düşüncesinde Çocuk Eğitimi
Authors : Veysi Abdulaziz
Pages : 76-86
Doi:10.51605/mesned.1367941
View : 72 | Download : 56
Publication Date : 2023-12-31
Article Type : Research
Abstract :İslam ahlak felsefesinde önemli bir yeri olan Celâleddîn Devvânî’nin Ahlâk-ı Celâlî adlı eserindeki düşüncelerinden hareketle, ahlak felsefesinin konularından biri olan ev yönetiminde çocuk yönetimi ve eğitimi çerçevesinde ele aldığımız çalışmamızda çocuk eğitiminin nasıl olması gerektiği üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda ahlak ve eğitim ilişkisinin erdemlerin ortaya çıkmasında önem arz ettiği görülmektedir. Devvânî’nin çocuk eğitimi düşüncesinde, toplum içerisinde yaşamaya aday bireylerin çok küçük yaşlarda eğitilmesi gerektiği tezi önemli görüldüğünden incelenmeye değer görülmüştür. Bu ilk eğitimin, bireyin ve toplumun geleceğini olumlu veya olumsuz yönde etkilemesi filozofun temel aldığı konular arasındadır. Devvânî’nin ahlak, eğitim ve mutluluk kavramlarını birbiriyle bağlantılı olarak ele aldığı düşüncelerinde, insan doğasına uygun görüşleri savunduğu görülmektedir. Çocuk eğitiminin ilk yaşlardan itibaren olması gerektiği düşüncesinde olan filozof, ebeveynlerin bu hususa dikkat etmeleri gerektiğini belirtmektedir. Devvânî, bu şekildeki bir uygulamanın kişinin gelecek yaşantısını etkileyebilecek bir özellikte olduğunu ifade eder. Doğal olarak öğrenmeye açık olan çocuğun beyni, erken yaşlarda aldığı eğitim sayesinde şekillenmekte ve öğrendiği bilgiler kalıcı olmaktadır. İlk olarak aile ocağındaki eğitimin, anne, baba ve çocuk bakıcısı tarafından verildiği görülmektedir. Belirli bir yaştan sonra okula gönderilen çocuğun eğitiminden sorumlu öğretmeninin de iyi olması gerekir. Zira çocuğun gelecek hayatını şekillendiren unsurlardan birisi de öğretmendir. Çocuklara erken yaşlarda verilen eğitim günün şartlarına uygun olmalı ve kabiliyetlerine göre yönlendirilme yapılmalıdır. Celâleddîn Devvânî’nin çocuğun görgü kurallarına riayet edilerek büyütülmesini tavsiye ettiği de görülmektedir. Görgü kurallarının başında edep gelmektedir. Çocuğun yemek yeme adabından giyinme kuşanma adabına kadar filozofların incelediği konulara Devvânî’nin de değindiği, çocuğu kanaate alıştırmanın, israf ve savurganlığın önüne geçtiği gibi mevzuları ele aldığı görülmektedir. Bunun yanı sıra çocuğun günlük hayatta yeme, içme ve giyinme konusunda lezzet peşinde olmasının önünü almak için gerekli eğitimlerin verilmesi gerekir. İslam dininde mevcut olan erken yaşlarda namaz kılmayı emretmeyi Devvânî’nin de uygulamak için tavsiye ettiği görülmektedir. Ayrıca çocuk için isim koymanın da önemli olduğu, konulan ismin yanlış anlamlara gelme ihtimaline karşı ailenin dikkatli olması gerektiği filozofun tavsiyeleri arasındadır. Çocuğa örnek olmak ve onu iyiliğe teşvik etmek ebeveynin ve öğretmenlerin görevleri arasında sayılmaktadır. Çocuğun erdemli davranışları övülmeli, kötü davranışları yerilmelidir. Çocuk istemeden kötü bir davranış sergilediğinde ise bir başkasının yanında rencide edilmemeli, orantısız ceza uygulamaktan kaçınılmalıdır. Çocukların cinsiyetlerine göre eğitilmesi de önemli konular arasında yer almaktadır. Zira ayrı yaratılışta olan kız ve erkek çocuklarının eğitimi farklılık arz edebilmektedir. Çocukların yaşadıkları coğrafî şartlara göre beslenmesi ve giyinip kuşanması da eğitimin bir parçası olarak kabul edilmiştir. Bu eğitimlerin yanı sıra, bedeninin güçlenmesi için spor yapmasını öğretmek de ihmal edilmemelidir. İhmal edilmemesi gereken diğer bir husus da ailenin zenginliğiyle veya atalarının herhangi bir konudaki şöhretiyle öğünmenin doğru olmadığını, örnek davranış sergileyerek çocuğa öğretmenin gerekliliğidir. Bu düşünceler çerçevesinde ele alınan çalışmada nitel araştırma yöntemleri kapsamında doküman analizi uygulamasından yararlanılmıştır. Bu bağlamda filozofun çocuk eğitimi hakkındaki tavsiyelerinde, bireyin küçük yaşlardan itibaren başlayan eğitiminin, gelecekteki hayatında mutluluğu kazanabileceği erdemli, ideal bir hayatı yaşayabilme imkânını esas aldığı görülmektedir. Çalışma ile hedeflenen, çocuğun eğitimle elde ettiği bilgi ve tecrübenin olumlu sonuçlarının ileri yaşlarda erdemlere dönüşmesi ve bireyin bu temele dayanarak mutluluğu elde edebilmesine yönelik olarak gerekli eğitim ve öğretimin hangi yollarla yapılabileceğini filozofun perspektifinden ortaya koyabilmektir.Keywords : İslam Felsefesi, Ahlak Felsefesi, Çocuk Eğitimi, Ahlâk-ı Celâlî, Celâleddîn Devvânî.