- Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi
- Vol: 14 Issue: 1
- Aliya İzzetbegoviç’in "Din-Ahlak" Fenomenlerine Ontolojik Yaklaşımı
Aliya İzzetbegoviç’in "Din-Ahlak" Fenomenlerine Ontolojik Yaklaşımı
Authors : Hasan Toman
Pages : 61-75
Doi:10.51605/mesned.1262646
View : 46 | Download : 43
Publication Date : 2023-06-30
Article Type : Research Article
Abstract :Öz: Aliya İzzetbegoviç (1925-2003) Müslüman Boşnakların bir lideri olarak tarihe geçmiş, hem kendi ülkesinin hem de İslam dünyasının örnek bir devlet, bir fikir adamı olarak gördüğü önemli kişilerden biridir. İzzetbegoviç’in yaşadığı Bosna-Hersek, Osmanlı devletinin Avrupa’nın orta yerinde bıraktığı, Osmanlı’nın izlerini taşıyan Balkan coğrafyasında bir ülkedir. Bu coğrafya ve halkı 2. Dünya Savaşı esnasında ve sonrasında bölgede komünizmin baskın ideolojik, siyasi bir rejim haline gelmesi ve uzun süre farklı inançların yaşanılmasının önünde engeller koyması nedeniyle sindirilmiş ve öz değerlerinden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Bu süreçte İzzetbegoviç, Boşnakların İslam medeniyetine ait dinamikleri içinde yaşadığı toplumda ayakta tutmaya çalışmış, toplumsal yozlaşmanın oluşmaması konusunda ciddi mücadeleler vermiş ve dahi bunu için maddi, manevi bedeller ödemiş bir fikir, bir aksiyon adamıdır. Boşnak halkın, genel olarak da Balkan halklarının karşı karşıya kaldığı siyasi, sosyal sorunlara yönelik verdiği mücadelede önderlik yapmış ve arkadaşlarıyla birlikte kurdukları Genç Müslümanlar Hareketi (Mladi Muslümani) aracılığıyla demokratik yollarla mücadele etmeye çalışmıştır. Örgütsel anlamda giriştiği çalışmalara henüz lise çağlarında,16 yaşındayken başlamış, eğitimine hukuk öğrencisi olarak devam ederken ve avukatlık mesleğini icra ederken de toplumsal sorunlara duyarsız kalmamış, bundan dolayı da sürekli bir aksiyon içerisinde olmuştur. Aliya’nın teşkilatçı yönü arkadaşlarıyla kurduğu Genç Müslümanlar Hareketi ile sınırlı kalmamış, 65 yaşlarındayken (1990) Demokratik Eylem Partisini kurmuş ve Yugoslavya Federasyonu’nun yedi üyesinden biri olan Bosna Hersek’te yapılan ilk seçimde Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Siyasi çevrelerce siyasi kimliğiyle tanınan İzzetbegoviç’in sadece siyasi bir aktör değildi, aynı zamanda birçok konuda ortaya koyduğu fikirleriyle bir filozof, bir aktivist, bir sosyolog, bir yazardı. Güçlü ve şahsiyetli duruşu ve kişiliğiyle Aliya İzzetbegoviç İslam dünyasının her kesimden insanları için bir model olmuş, özellikle, İslami dini anlayışıyla, siyaset sosyolojisi, din sosyolojisi, toplum sosyolojisine dair fikirleriyle dünya Müslümanları arasında örnek bir kişilik olarak tanınmaktadır. Entelektüel ve sosyal çalışmalarıyla bir bireyin, toplumun var olma amacına dair fikirleriyle dünyaya bir mesaj bırakma çabası içerisinde olan İzzetbegoviç’in göze çarpan özelliklerinden biri de İslam coğrafyalarındaki toplumsal meseleler ve dine dair ortaya konulan yanlış modellere itiraz edişidir. Yazdığı kitaplarında ve beyanlarında bu yanlışlıklara farklı perdelerde ortaya koyduğu görüşleriyle değinen ve alternatifler sunan İzzetbeoviç toplumsal ilişkileri, değerleri İslami bir bakış açısıyla din-ahlak ilişki düzleminde ele aldığı görülmektedir. Sosyal hayatın her kesitine dair olan görüşlerinin teolojik temelli olduğunu gördüğümüz Aliya İzzetbegoviç, hayat felsefesinin merkezine ‘ahlak’ olgusunu koymaktadır. Din-ahlak arasında ayırt edilemez ilişkisine dair görüşler ortaya koyarak, ‘din’ ve ‘ahlak’ fenomenlerini ontolojik olarak ele almakta, bu iki fenomeni birbirlerinden ayrılmaz parçalar olarak görmektedir. Ahlak ve din olgularını farklı olgular olarak gören ve bu anlayış üzerine tanımlar yapan kimi bilim insanlarının aksine İzzetbegoviç bu iki kavramın ayrı ayrı fenomenlermiş gibi yorumlanmasına karşı çıkmakta ve birinin diğerinin eşit parçası olarak görmektedir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yapılarak, Aliya İzzetbegoviç’in yazdığı Doğu Batı Arasında İslam, İslami Yeniden Doğuşun Sorunları, İslami Deklarasyon, Tarihe Tanıklığım, Özgürlüğe Kaçışım gibi kitapları ve konuya dair başka kaynaklar incelenmiş olup, bu makalede onun din-ahlak ilişkisine dair tespitleri verilmeye çalışılmıştır. Görüşlerini Kur’an-ı Kerim ekseninde İslam inancı temelinde sınırlayan İzzetbegoviç din ve ahlak kavramlarına tanımlar yapmakta, birbirilerinden ayrılmaz olgular olduğunu ispat etmektedir. Bundan dolayı da onları bir bütün olarak ele almaktadır. Böylelikle, din temelli olmayan ahlak anlayışının insan fıtratına uygun olmayacağı görüşünü kendine münhasır bakış açışıyla ortaya koymaktadır. Kur’an-ı Kerim’de sık sık birlikte geçen ‘ iman edenler ve salih amel işleyenler’ kavramlarından hareketle bu iki kavramı (din ve ahlak) bağımsız kavramlar olarak ele alınamayacağı vurgusunu ön plana çıkarmakta olduğu görülmektedir.Keywords : Aliya, İzzetbegoviç, Din, Ahlak