- Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: 60 Issue: 60
- Saf Deneyim Dünyası: William James’in Radikal Deneyimciliği
Saf Deneyim Dünyası: William James’in Radikal Deneyimciliği
Authors : Betül Akdemir-süleyman
Pages : 77-102
Doi:10.15370/maruifd.953710
View : 20 | Download : 9
Publication Date : 2021-06-21
Article Type : Research
Abstract :Radikal deneycilik, pragmatizmle tanınan Amerikalı fiozof William James’in (1842 – 1910) geliştirdiği bilgi teorisidir. James en temelde Descartes’in töz ikiciliğini ve pozitivizmin maddeci tekliğini reddederek, deneyciliğe Hume’un nedensellik eleştirilerini aşan yeni, tekçi bir yorum getirir. Bu yorumda o, evrim teorisi ve deneysel bilinç çalışmalarından yararlanarak, tecrübeyi herhangi bir töze, ego veya ruh gibi aşkın bir ilkeye dayanmaksızın açıklar. Bu açıklamanın metafizik ilkesi, tüm bilinçli faaliyetlerin zemininde yer alan, henüz bilinç ve nesne ayrımının olmadığı, basit, dolaysız, yaşamın anlık akışı, çokluğun birliği olan "saf tecrübe”dir. Kabul ettiği bu ilkeyle James, deneycilikten ayrılarak, tecrübenin sınırlarını özgür irade, değer ve inançları da içerecek şekilde genişletme olanağı sağlar. Zira bir yandan birliği veya sürekliliği temele alarak çokluğu veya süreksizliği açıklar. Diğer yandan bedeninin bulunduğu koşullara maruz kalarak hayatta kalmaya çalışan canlı olarak gördüğü bireyin pratik ihtiyaçlarıyla düşünce ve eylemi arasındaki ilişkiyi gün yüzüne çıkarır. Bunu yaparken deneycilik ve rasyonalizmin tecrübe anlayışlarını kendine özgü bir şekilde birleştirir. Duyusal olanı temele alıp, tecrübe edilenle gerçekliği eşitlerken deneyciliğe yaklaşan James, Descartesçi ikiciliği ve fiziğe indirgenmiş tekçiliği reddeder. Bunun yanından tecrübenin nesnelerin tecrübesi olmadığını, tecrübenin bir tür inşa olduğunu kabul ederek Kant’ın etkisini üzerinde taşır. Ancak Kant’tan farklı olarak tecrübenin birliği ve bütünlüğünün tesisinde tecrübeye aşkın, tecrübeyi önceleyen veya olanaklı kılan herhangi bir ilkeyi kabul etmez. Bunun yerine tecrübenin bireysel olanın psikolojik koşullarına göre kurulduğunu ve hatta sınıflandırıldığını iddia eder. James, olanaklı tüm tecrübenin kaynağında yer alan saf tecrübe ilkesine dayanarak, gerçekliğe algıda temas edildiğini, kavramsallaştırma faaliyetinin bireyin ihtiyaç ve amacına göre gerçekleştiğini, bu bakımdan bilincin yalnızca bir işlev olduğunu, bilimsel olanlar da dahil kavramsal sınıflandırmaların tamamının hem geçici hem de eksik olduğunu iddia eder. Bu bakımdan James deneyciliği yeniden yorumlayarak, var olanların düşünülürlere, bilginin rasyonelliğe, doğrulunun uygunluğa eşitlenmediği felsefi bir teori geliştirir. Dolayısıyla özellikle kendi döneminin şartları dikkate alındığında James’in felsefesinin çok boyutlu bir felsefe olduğu bir gerçektir. Onun natüralist doğa anlayışının ve deneyciliğin kabulüyle ortaya çıkan sorunları derinden sezinlediğini ve bu sezgilerini E. Husserl, B. Russell, L. Wittgenstein gibi 20. yüzyıla yön veren filozoflara ilham kaynağı olacak bir felsefi dizgeye dönüştürdüğü söylenebilir. Bu bağlamda eldeki çalışmanın konusu, radikal deneyciliktir. Çalışmanın amacı, radikal deneyciliğin epistemolojide hangi problemlerle ilişkili olduğunu, saf tecrübe ilkesinin anlamı ve rolünü, radikal deneyciliğin mevcut kuramlardan farklı olarak tecrübenin anlaşılmasında neyi sunduğunu açıklamaktır. Bu amaçla makale girişle birlikte üç kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda, bir psikolog olan ve deneysel bilinç çalışmaları yapan James’in bilme edimini açıklamak için psikolojinin yetersiz olduğu düşüncesinin detaylarına yer verilecektir. Ardından ikinci kısımda, James’in hem rasyonalizm hem de deneyciliğin tecrübeyi açıklamada yetersizliklerine dair eleştirileri ele alınacaktır. Çalışmanın üçüncü kısmında ise, radikal deneyciliğin temel varsayımı, metafizik ilkesi, bu ilkeyle algı ve kavram arasında ortaya çıkan ayrım yanı sıra James’in gerçeklik ve bilgi anlayışı konu edilecektir. Böylece James’in radikal deneycilikle, bilincin aşkınlığını veya başka herhangi bir a priori ilke veya varlığı kabul etmeksizin algıların birliğinden fenomenal tecrübenin çokluğunu ve çeşitliliğini nasıl açıkladığı, tecrübenin sınırlarını nasıl genişlettiği ve radikal deneycilikle pragmatist doğruluk kuramını nasıl ilişkilendirdiği belirginleşecektir. Böylece felsefesiyle hem analitik hem de kıta filozoflarını etkileyen James’in pragmatik doğruluk kuramına zemin olan bilgi teorisi açıklık kazanacaktır.Keywords : Epistemoloji, Bilgi Kuramı, Pragmatizm, Radikal Deneyimcilik, Saf Deneyim, William James., Epistemoloji, Bilgi Kuramı, Pragmatizm, Radikal Deneyimcilik, Saf Deneyim, William James.