- Akdeniz Tıp Dergisi
- Vol: 5 Issue: 2
- Oküler Hipertansiyonlu Hastalarda Santral Kornea Kalınlığı, Optik Sinir Başı Analizi ve Retina Sinir...
Oküler Hipertansiyonlu Hastalarda Santral Kornea Kalınlığı, Optik Sinir Başı Analizi ve Retina Sinir Lifi Kalınlığı Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi
Authors : Abdulkadir Aliş, Iclal Yücel, Meryem Güler Aliş
Pages : 235-245
View : 27 | Download : 9
Publication Date : 2019-01-01
Article Type : Research
Abstract :Amaç: Oküler hipertansiyon OHT tanısı alan hastalarda ultrasonik pakimetri ile ölçülen santral kornea kalınlıkları SKK ile Heidelberg Retinal Tomography HRT testinde optik sinir başı OSB analizleri, görme alanı GA testi ve spektral optik kohorens tomografi OKT ile ölçülen retina sinir lifi tabakası RSLT ortalama kalınlıkları arasındaki ilişkiyi belirlemek.Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Glokom biriminde OHT tanısı ile takip edilen 150 hasta ve sağlıklı bireylerden oluşan 150 kontrol hastası dahil edildi. Çalışma kapsamındaki tüm hastalar yaş, cinsiyet, ailede glokom hikayesi, sistemik hastalık, kullandığı ilaçlar açısından sorgulandı. Hastaların tam oftalmolojik muayeneleri, OKT, HRT, pakimetri ve GA testleri takipleri süresince yapıldı. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde Statistical Package for the Social Sciences SPSS paket sistemi kullanıldı. İki grubun verileri kıyaslanırken ManWhitney-U ve T testleriyle değerlendirme yapıldı. P değeri 0,05’in altında olması anlamlı olarak kabul edildi.Bulgular: Çalışmaya alınan 150 OHT’li hastaların 106’sı kadın, 44’ü erkekti. 106 kadın hastanın 212 gözü, 44 erkek hastanın 88 gözü toplam 300 göz çalışmaya dahil edildi. Yaş ortalaması kadınlarda 39,95±13,87, erkeklerde 36,13±7,41 idi. Kontrol grubundakilerin 87’si kadın, 63’ü erkekti. 87 kadın hastanın 174 gözü, 63 erkek hastanın 126 gözü çalışmaya dahil edildi. Yaş ortalaması kadınlarda 31,47±4,82, erkeklerde 30,00±5,83 idi. Her iki grupta da kadın erkek yaşları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Ortalama göz içi basıncı GİB Grup 1’de Grup 2’ye göre anlamlı derecede yüksek bulundu. Grup 1’deki cinsiyet ayrımına göre ortalama GİB değerleri açısından anlamlı fark olmadığı görüldü. Ortalama SKK açısından Grup 1’deki değerlerin Grup 2’ye göre anlamlı derecede yüksek olduğu görüldü. Grup 1’deki cinsiyet ayrımına göre ortalama SKK değerlerinin kadın hastalarda, erkek hastalara göre anlamlı derecede yüksek olduğu görüldü. İki grup arasında GA’da ortalama Mean Deviation MD ve Pattern Standart Deviation PSD değerleri açısından anlamlı fark olmadığı görüldü. Ortalama RSLT kalınlığının Grup 1’deki değerlerinin Grup 2’ye göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha düşük olduğu görüldü. Grup 1’deki hastalar aile hikayesi olan ve olmayanlar olarak ayrıldı. Değerlendirdiğimiz parametreler kontrol grubu ile karşılaştırıldı. GA’daki MD ve PSD değerleri kontrol grubu ile kıyaslandığında anlamlı bir fark olmadığı görüldü. Oküler muayenede cup/disk C/D oranı, SKK, OKT’de ortalama RSLT kalınlığı ve GİB değerleri kontrol grubu ile kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu gözlendi.Sonuç: Glokom, OHT ve normotansif glokom NTG tanısı konulurken mutlaka olguların SKK’ları değerlendirmeye alınmalıdır. SKK arttıkça aplanasyon tonometrisi ölçümleri gerçek GİB’in üstünde, SKK azaldıkça gerçek GİB’in altında çıkmaktadır. İnce kornea düşük GİB ölçümüne neden olarak, gelecekte oluşabilecek glokom tanısını geciktirebilir, kalın kornea ise yüksek GİB ölçümüne neden olarak, gereksiz tedaviye neden olabilir. Ayrıca çalışmamızda fonksiyonel olarak normal olan ve tedavi başlanması açısından karar verilemeyen şüpheli hastalarda erken glokomatöz hasarı saptamada OKT’nin etkili ve güvenilir bir yöntem olduğu sonucuna vardıkKeywords : Oküler hipertansiyon, Santral korneal kalınlık, Optik kohorens tomografi