Edebiyatta İnsan-Hayvan Melezleşmesi: Bulgakov’un Şarik’i
Authors : Erhan Korkmaz
Pages : 152-168
Doi:10.46250/kulturder.1434246
View : 75 | Download : 98
Publication Date : 2024-03-10
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışma, Mihail Bulgakov’un Köpek Kalbi eserindeki posthümanist öğeleri ele alarak, insanın ve insan-olmayanın neliğine dair metin içi söylemleri değerlendirerek tartışmaya açmaktadır. Romandaki doktor Filipp Filippovich Preobrazhensky, ölü bir insanın bedeninden aldığı hipofiz bezini ve testisleri bir sokak köpeğine naklederek köpeğin, hızlı bir evrimsel süreç geçirerek insanlaşmasına tanık olmaktadır. Şarik adındaki sokak köpeği, önce Şarikov, sonra da Şarikov Bey olmaktadır, fakat Preobrazhensky’nin arzuladığı insan olma hali, hiç de sadece insanlaşmaktan ibaret değildir. İnsanlaşması için medenileşmesi de gerekmektedir. Şarik(ov), insanlaşmanın bedelini yeteri kadar insanlaşamamak üzerinden aldığı sert eleştirilerle öder. Romandaki karakterlerin söylemlerinin, posthümanist tartışmalarda önemli noktalara temas ettiğini görürüz. Beşeri kültür ile doğa kültürü arasındaki kartezyen yarılma, neyin beşeriyete, neyin doğaya içkin olduğu üzerinden sert bir biçimde kendisini romanda gösterir. Bunun yanı sıra, edebiyat alanının ürettiği söylemlerle toplumsal bir inşayı beslediği gerçeği de Bulgakov’un satır aralarına yerleştirdiği Sovyet rejimi karşıtı söylemleriyle bir kez daha tasdiklenmiş olur, çünkü Köpek Kalbi eseri 1925’te yazılmış olmasına rağmen 1987 yılına kadar Sovyetler Birliği’nde yasaklı olmasından dolayı yayınlanmamıştır. Bu çalışma, romandaki insan-insan olmayan ayrımını sorunsallaştırmakla birlikte, edebiyatın toplumsal anlamda inşacı rolünün önemine de vurgu yapar ve değerlendirmelerine hem romancıyı, hem romandaki karakterleri hem de okuyucuları dâhil eder.Keywords : İnsan-hayvan melezleşmesi, posthümanizm, insanmerkezcilik, Kartezyen düşünce, Sovyet edebiyatı