- KÜLLİYAT Osmanlı Araştırmaları Dergisi
- Sayı: 24 (AÄustos 2024)
- KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE ÂŞIĞIN EN ZOR İMTİHANI: AYRILIK
KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE ÂŞIĞIN EN ZOR İMTİHANI: AYRILIK
Authors : Nazmi Özerol
Pages : 93-116
Doi:10.51592/kulliyat.1527302
View : 75 | Download : 66
Publication Date : 2024-09-02
Article Type : Research
Abstract :Ayrılık edebiyatın, özellikle de şiirin vazgeçilmez temalarından biridir. Şiir söz konusu olunca da en çok dillendirilen sevgiliden ayrılmaktır. Aşığın duygu dünyasında eşsiz bir yerde konumlandırdığı sevgilinin onu terk etmesi, yoğun ve derin çaresizlik duygusunu beraberinde getirir. Ayrılık neticesinde hayal kırıklığı, yalnızlık, keder gibi olumsuz duygu durumları yaşanır. Ayrılık, insanın iç âleminde derin yaralar açar. Sevgilisinden ayrı düşmüş bir âşığın hali, çölde susuz kalmış birine benzer. Her zaman beraber olacağını düşünen kişiler, ayrı kaldıklarında kendi canlarından bir parçayı kaybetmiş gibi olurlar ve hayata tutunma noktasında ciddi problemler yaşarlar. Klasik Türk şiirinde de âşık, sevgiliye kavuşmak için yanıp tutuşur; türlü mücadelelere girer, ancak vuslat çoğu zaman gerçekleşmez, çünkü geleneğe göre ayrılık, âşığın alın yazısıdır. Ayrılık, âşık için çoğu zaman ruhu inciten, âşığa gözyaşı döktüren, âdeta âşığı soluksuz bırakan bir durum olduğu için “gam, dert, bela, üzüntü, güçsüzlük, gözyaşı, yük, korku, gariplik, sitem, dayanılmazlık, mahrumiyet, sabır” gibi unsurlarla özdeşleştirilir. Ayrılık, katlanılmaz bir durum olsa da âşık, kendince bu büyük acıyla baş etme yöntemleri geliştirmiştir. Klasik şiirdeki aşk anlayışında güç, sevgilinin elinde olduğu için âşık kendisine biçilen mağdur rolüne katlanmak zorundadır. Âşık, böyle bir psikolojiye maruz bırakıldığı için ayrılık olayına pek de itiraz edemez. Sevgiliye kavuşma ümidi de âşığın ayrılığa olumlu bakmasında etkili olur. Âşığın, ayrılığı kabullenmesinin başka bir sebebi de sevgiliye kavuştuktan sonra tekrar ayrılmanın yıkıcı boyutunun daha fazla olacağını düşünmesidir. Bu çalışmada âşığın en zor imtihanı olan ve şiirde “firâk, firkat/fürkat, iftirak, hicr/hecr, cüdâ, cüdâyî” kelimeleriyle ifade edilen ayrılık kavramının, Klasik Türk şiirinde nasıl işlendiği ele alınmıştır. Şairlerin ayrılık kavramını, çeşitli edebî sanatlardan yararlanarak, yakın ve uzak çağrışımlar sağlayan göstergelerle nasıl ilişkilendirdiği, hayal dünyalarını somutlaştırmada alışılmadık bağdaştırmalar yoluyla ne tür imgeler kullandıkları ortaya konmuştur.Keywords : Klasik Türk şiiri, ayrılık, bağdaştırma, imge