- Kocatepe İslami İlimler Dergisi
- Vol: 5 Issue: 2
- Arap Dili Belâgatinde el-Üslûbu’l-hakîm Sanatı ve Dînî-Edebî Metinlere Yansıması
Arap Dili Belâgatinde el-Üslûbu’l-hakîm Sanatı ve Dînî-Edebî Metinlere Yansıması
Authors : Muhammed Emin Görgün
Pages : 495-514
Doi:10.52637/kiid.1182154
View : 18 | Download : 19
Publication Date : 2022-12-15
Article Type : Research
Abstract :İfade, kişinin duygu ve fikriyatının bir tezahürüdür. Kişi maksadını muhatabına kendine özgü bir şekilde dile getirmektedir. Bu da o kişiye ait ifade tarzını yani üslubunu oluşturmaktadır. Belâgatçılar tarafından hitâbî, ilmî ve edebî olarak tasnife tabi tutulan üslup; edebiyatçı tarafından seçilen konunun biçim ve içeriğine uygun vasıta ve yöntemler kullanılmak suretiyle kendisine özgü kelimelerle anlatmasından doğan edebî değer unsuru ve ölçüsü olarak kabul edilmektedir. Doğru yerde doğru üslubu tercih etmek anlamına gelen muktezâ-yı hâle uygunlukta söz bazen edebî bir gaye için zâhirin gerektirdiği durumun dışına çıkabilmektedir. Başlangıçta "sözün muktezâ-yı zâhirin dışına çıkması” başlığı altında ele alınan el-üslûbu’l-hakîm sanatı da Arap dilinde sıklıkla kullanılan ifade araçlarından birisi olmuştur. Başta Kur\'ân-ı Kerîm ve hadisler olmak üzere Arap edebiyatı literatürü içerisinde yaygın kullanıma sahip olan bu sanat, başlangıçta belâgat ilminin meânî kısmında ele alınmış, belâgat ilminin diğer ilimlerden ayrışarak müstakil bir dal haline gelmesi ve kısımlarının tam teşekkül etmesiyle birlikte bedî‘ kısmında muhassinât-ı maneviyye türlerinden birisi olarak kabul edilmiştir. Bu sanat, ikili diyaloglarda muhataba yöneltilen cevabın beklenmedik bir şekilde olması esasına dayanmaktadır. Bazen sorulan soruya bir cevap olarak gelen bu sanat, bazen de muhatap tarafından gerçekleşen bir eylem veya söze gösterilen tepkiyi ifade etmektedir. Özellikle İslâmiyet’in ilk dönemlerinde Müslümanlar merak ettikleri ve bilmeyi arzuladıkları şeyleri Hz. Peygamber’e sormakta tereddüt etmemişlerdir. Sorulan sorulara verilen cevaplar bazen o konuda verilen bilgi ile merakı giderirken bazen de sorunun uygunsuzluğuna dikkat çekmekte veya sorulma şekline bağlı olarak farklı cevaplanmaktadır. Bu cevaplama şekli de el-üslûbu’l-hakîm sanatına örneklik teşkil etmektedir. Aynı şekilde sosyal hayat içerisinde karşılaşılan problemlerin çözümüne de aracılık eden bu sanat, klasik dönem ansiklopedik mahiyetteki eserlerde kısa hikâye ve şiir şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu örnekler, el-üslûbu’l-hakîm gibi belâgat sanatlarının klasik kaynaklarda yer alan birer olgudan ibaret olmadığını; bilakis hayatın içinde var olan ve insanın sosyal ilişkilerinde başvurduğu bir metot olduğu hakikatini bizlere göstermektedir. Zira kimi yerde muhataba iltifat için bir araç olarak kullanıldığında söz sahibine menfaat ve çıkar kazandırmakta kimi yerde de sıkıcı bir muhabbeti mütekellim lehine nazik bir şekilde sonuçlandırmaktadır. Bazen eğitim kastıyla daha kapsamlı bilgi içeren bu sanat, bazen de olayların nedeninden ziyade arkasındaki hikmete dikkat çekmektedir. Çalışmamız, el-üslûbu’l-hakîm sanatının Arap belâgati içerisinde ele alınış şeklini, karıştırılması muhtemel benzer sanatlarla ilişkisini ve bu sanatın Kur\'ân-ı Kerîm, hadisler ve Arap edebiyatı literatüründe kullanımına dair örnekleri içermektedir. Belâgat ilminin geçirdiği evreler ve oluşan farklı ekollerden dolayı bazı sanatların isimlendirilmesi ve ele alınış şekillerinde farklılıklar mevcuttur. Bir dönemde "îhâm” adını alan bir sanat bazen farklı ekole sahip bir belâgatçı tarafından "tevriye” veya "mugâlata” adıyla işlenebilmektedir. el-Üslûbu’l-hakîm sanatı da farklı dönem ve ekollere göre farklı isimlendirmelere tabi tutulmuştur. Bu isimlendirmelerden bazısı tanım ve tasnife etki etmezken bazı isimlendirmeler ise el-üslûbu’l-hakîm sanatını doğrudan başka bir sanatın alanına sokmaktadır. Çalışmamızda benzer metot ve gayeye sahip olan el-kavlu bi’l-mûceb ve tevriye sanatlarının konumuzun esasını teşkil eden el-üslûbu’l-hakîm sanatı ile olan ilişkisine; ayrıştığı ve ortak olduğu noktalara değinilmiştir. Bu noktada başta üslûb ve hakîm kelimelerinin semantik açıdan tahlili yapılmış, ardından bu iki kelimeden müteşekkil el-üslûbu’l-hakîm terkibi lugavî ve ıstılâhî olarak açıklanarak aralarındaki irtibata değinilmiştir. Kur\'ân-ı Kerîm’de yer alan el-üslûbu’l-hakîm sanatına dair örneklerin seçiminde detaylı tefsir araştırması gerektirmeyen ve belâgatçıların üzerinde ittifak ettiği ayetler tercih edilmiştir. Yine hadis rivayetlerinde de detaylı hadis tahrîc bilgisi gerektirmeyen rivayetlere öncelik verilmiştir.Keywords : Arap Dili ve Belâgati, Üslup, Belâgat, el-Üslûbu’l-hakîm, Edebiyat