- Katre Uluslararası İnsan Araştırmaları Dergisi
- Issue: 14
- Hz. Peygamber’in Ağaç Unsurunda Tezahür Eden Mucizeleri
Hz. Peygamber’in Ağaç Unsurunda Tezahür Eden Mucizeleri
Authors : Hikmet Akdemir
Pages : 73-96
Doi:10.53427/katre.1176567
View : 15 | Download : 9
Publication Date : 2022-12-29
Article Type : Research
Abstract :On Dokuzuncu Mektup ya da diğer adıyla "Muʻcizât-ı Ahmediye (s) Risalesi” Bediüzzaman Said Nursî’nin telif ettiği "Mektubat” adlı eserinde Hz. Peygamber’in (s) mucizelerinden bahseden bölümdür. Bu mucizelerden ağaçla ilgili olan rivayetler, söz konusu mektubun Dokuzuncu ve Onuncu İşaret’inde yer almaktadır. Dokuzuncu İşaret’te sekiz ayrı rivayet mevcut iken Onuncu İşaret’te sadece hanînü’l-cizʻ/kuru direğin ağlamasına dair rivayet zikredilmektedir. Birinci misal olarak zikredilen ilk rivayete göre müşrikler davetini reddedince Hz. Peygamber (s) "Ey Allah’ım! Bugün bana öyle bir mucize göster ki bundan böyle davetimi reddedenlere aldırış etmeyeyim!” diye dua eder. Allah tarafından kendisine "Bir ağacı çağır!” denir. O da bir ağaç çağırır. Ağaç toprağı yararak onun huzuruna gelir ve ona selam verir. Sonra Hz. Peygamber (s) ağaca geri dönmesini emreder ve ağaç yerine geri döner. Kendisine verilen bu mucize ile teselli bulan Hz. Peygamber (s) "Artık bundan sonra kavmimden beni yalanlayan kimseye aldırmayacağım.” der. İkinci misaldeki rivayet, bir bedevinin Hz. Peygamber’e gelip Müslüman olduğunu söylemesi ve yakini artsın! diye bir delil istemesi üzerine gösterilen mucizeyi anlatmaktadır. Bedevi Hz. Peygamber’den bir ağacı çağırmasını ister. İstediği mucize gerçekleşince Bedevi "Tamam, yeter, yeter!” der. Hz. Peygamber (s), toprağı yararak huzuruna gelip selam veren ağaca geri dönmesini söyler. Ağaç geldiği gibi gerisin geri döner ve yerine yerleşir. Bediüzzaman’ın üçüncü misal olarak naklettiği rivayete göre Allah Resûlü (s) def-i hâcet için başkalarının görmeyeceği korunaklı bir yer yapmak ister. Bu amaçla iki tane ağacı dallarından tutarak sürükleyip götürür ve "üzerimde birleşiniz!” buyurur. Bunun üzerine iki ağaç bir araya gelerek dallarıyla dışarıdan gözükmeyecek bir mekân oluştururlar. Dördüncü misaldeki rivayet canlı ağaçların yerlerinden çıkarak birleşmeleri ve taşların duvar oluşturmasıyla meydana gelen mucizedir. Hz. Peygamber (s) Üsâme b. Zeyd’e "Git ve ağaçlara ‘Allah Resûlü’nün (s) haceti için birleşin!’ de!” buyurunca o da emri yerine getirir. Bunun üzerine ağaçlar yerlerinden çıkarak birleşir, taşlar da üst üste dizilip bir duvar oluşturur. Hz. Peygamber (s) ihtiyacını giderdikten sonra Hz. Üsâme’ye "Onlara söyle, ayrılsınlar!” der. O da kendisine söyleneni yapınca ağaçlar ve taşlar birbirlerinden ayrılıp tekrar eski yerlerine gider. Beşinci rivayet, Tâif gazvesinde meydana gelen bir mucizeden söz etmektedir. Bu rivayete göre Hz. Peygamber (s) Tâif gazvesinde geceleyin at üzerinde giderken bazen hafifçe uyukluyordu. Böyle bir uyuklama esnasında önündeki sidre ağacını fark edemez. Atı ile tam ağaca çarpacağı sırada ağaç ortadan ikiye ayrılıp yol verir ve Hz. Peygamber (s) atıyla o ağacın içinden geçer. Altıncı rivayet, bir seferde "talha” ya da "semure” türünden bir ağacın yerinden çıkıp Hz. Peygamber’in (s) huzuruna gelerek onun etrafında döndüğünü ve ona selam verdiğini anlatmaktadır. Yedinci rivayet, Nusaybin cinlerinin ihtida için Hz. Peygamber’e (s) geldiklerinde bir ağacın bu durumu ona bildirdiğinden bahsetmektedir. Dokuzuncu İşaret başlığı altındaki son misal olan sekizinci rivayet, yukarıdaki örneklere benzer bir olayı şöyle dile getirmektedir: Hz. Peygamber (s) bir bedeviye "Şu ağacın dalını çağırsam, yanıma gelse iman eder misin?” diye sorar. Bedevi "Evet” deyince Allah Resûlü (s) ağacın dalını çağırır. Ağacın dalı yerinden koparak gelir. Hz. Peygamber (s) emir verir, dal tekrar yerine döner. Bediüzzaman hakiki mütevatir olan "kuru direğin ağlamasına” dair rivayeti yukarıda değindiğimiz gibi Onuncu İşaret adında ayrı bir başlık altında ele alır. Birçok sahabe tarafından pek çok tarikle nakledilen bu meşhur rivayet şu şekilde özetlenebilir: Hz. Peygamber (s) Mescid-i Nebevî’de kuru bir hurma direğine dayanarak hutbe okurdu. İnsanların kendisini daha iyi görmesi ve dinlemesi için bir minber yapılır. Hz. Peygamber (s) hutbe irat etmek için o minbere geçince hurma direği ondan ayrıldığı için içini çekerek ağlamaya başlar. Onun ağlama sesini mescitteki herkes duyar. Hz. Peygamber (s) minberden iner, hurma direğinin yanına gelir ve onu teselli eder; onunla konuşur, talebi üzerine onu cennette dikeceğine dair söz verir.Keywords : Kelâm, Rivayet, Mucize, Said Nursi, Risale-i Nur, Ağaç mucizesi., Kalam, Narration, Miracle, Tree miracle.