- Katre Uluslararası İnsan Araştırmaları Dergisi
- Issue: 1 Special Issue
- Etik Bir İdeal Olarak Tanrı-İnsan ve İnsan-ı Kamil: Said Nursi’ye Referansla Nübüvvet ve Felsefe Gel...
Etik Bir İdeal Olarak Tanrı-İnsan ve İnsan-ı Kamil: Said Nursi’ye Referansla Nübüvvet ve Felsefe Geleneği Üzerinden Bir Bakış
Authors : Ahmet Yildiz
Pages : 161-178
Doi:10.31120/0.2018.9
View : 16 | Download : 10
Publication Date : 2016-03-01
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışmada, Said Nursi’nin ‘ene’ konusundaki mülahazalarından hareketle, teşebbüh-ü bi’l-vacip (teomorfizm) düşüncesi etrafında, nübüvvet geleneği karşısında konumlandırdığı felsefi geleneğe yönelttiği eleştiri değerlendirilmekte ve bu çerçevede antik Yunan toplumundaki Tanrı-insan ilişkisi ve bunun Platon ve Aristo’nun etik felsefelerine yansıma biçimleri ele alınmaktadır. Her iki düşünür de insan-Tanrı arasında geçişliliği kabul ettiği için, insani ve toplumsal kemalin nihai hedefi olarak Tanrı-insan olmayı önermektedir. Nebevi gelenek ise insanı, varlık düzleminin "imkân” katına koyarken, Tanrı’yı "vacip” olan alanda görür. Bu da ikisi arasında zorunlu bir geçişsizliği beraberinde getirir. İnsanî kemal için "en iyi örnek” peygamberlerin ortaya koyduğu "sünnet”tir. İnsanın dikey bir sıçrayışla vücub alanına katılmak istemesi, yani teşebbüh-ü bi’l-vacip fikri, enenin nominal varlığını terk ederek gerçeklik kazanma teşebbüsüdür. Said Nursi, bu yüzden, bir hakikat dili olarak felsefenin yüceltilmesini eleştirirken, felsefe geleneğinin nübüvvet geleneğine tabi olmasının zorunluluğuna atıfta bulunur.Keywords : Ene, kemal, teomorfism, antropomorfism, nübüvvet geleneği, felsefe geleneği