Türk Sinemasında Kadın Gazeteci İmajı: 1940-1980
Authors : Barışkan Ünal
Pages : 67-89
View : 25 | Download : 6
Publication Date : 2020-06-24
Article Type : Research
Abstract :Bu makale, Türk sinemasında 1940-1980 dönemindeki kadın gazeteci imajını ele almaktadır. Sinemada kadın imgesi, özellikle de ilk dönemlerde, ataerkil ideolojiyle uyumludur. Filmlerde kadınlar genellikle özel alanla, evlilik ve annelikle ilişkilendirilir. Gazetecilik ise kadının kamusal alanda aktif şekilde yer almasını gerektiren bir meslektir. Bu bağlamda çalışmada, filmlerin kadınları hem gazeteci hem kadın olarak nasıl bir araya getirdiğine bakılmıştır. Bu kapsamda çalışmada, filmlerde kadın gazeteciye yönelik hem gazetecilik hem de kadınlık bağlamında hangi arketip, stereotip ve stok karakterle ne tür mitlerin inşa edildiği ve kadın gazeteci üzerinden "özgür basın mitinin” sunulup sunulmadığı incelenmiştir. Araştırma sonucunda, ana karakter veya baskın yan karakterin kadın gazeteci olduğu filmlerde gazetecilik imgesine bakıldığında, Türk sinemasında başlangıçtan itibaren diğer ülke sinemalarının aksine kadın gazetecilerin sob sister karakterine sınırlanmadığı görülmüştür. Kadın gazeteciler filmlerde Hakikat Araştırmacısı ve Manşet Gazetecisi olarak suçluların, kötü adamların, sahtekarların peşindedir. Dahası, filmler kadın gazeteci üzerinden basının demokratik toplumlardaki gücü ve önemine yönelik "özgür basın mitini” pekiştirmekte ve güçlendirmektedir. Öte yandan Yeşilçam’ın uysal, edilgen kadın imgesinin aksine ancak sinemada kadın gazeteci imgesiyle uyumlu olarak kadın gazeteciler daha zeki, bağımsız, hırslı, aktif, korkusuz ve cesaretli olarak betimlenmiştir. Kadın gazeteciler, melodramlardaki gibi "boş özne” değil "konuşan özne”dir; edilgen değil etkendir. Ancak, kadın gazeteciler de genel olarak sinemanın ve özelde Yeşilçam’ın ataerkil kodlarına uygun olarak kariyerleri ile özel hayatları arasında tercih yapmak durumunda bırakılırlar. Filmlerde tüm karakterlerin aşkı ve evliliği işine tercih etmesi, çoğu filmin sonunda kadının aşkı için gazetecilikten istifa etmesiyle kadının yerinin evi ve özel alan olduğuna dair kodlar tekrar inşa edilir ve sürdürülür. Filmlerde "iyi” kadınlar sonunda evlilik "ödülünü” alırken, erkek dünyasına fazla dahil olarak sınırlarını aşanlar ve femme fatale’ler yaptıklarının cezasını çekerler. Böylelikle Türk sinemasının iyi kadın-kötü kadın ayrıştırması ve bunlara yönelik söylemleri kadın gazeteci üzerinden de devam ederKeywords : Türk sineması, kadın gazeteci, basın, imaj, mit, imge, Yeşilçam, Hakikat Araştırmacısı, Manşet Gazetecisi, sob sister, kadın imgesi, ataerkil