- Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Vol: 23 Issue: 3
- Korku Filmlerinde "Şeytan"dan 2000’lere Değişmeyen Kadın İmgesi: "Şeytan Çarpması&quo...
Korku Filmlerinde "Şeytan"dan 2000’lere Değişmeyen Kadın İmgesi: "Şeytan Çarpması" Filminin Feminist Eleştirisi
Authors : Tülin Sepetci
Pages : 1086-1103
Doi:10.32709/akusosbil.876885
View : 32 | Download : 12
Publication Date : 2021-09-27
Article Type : Research
Abstract :Popüler sinemanın korku türünde, kadınların ve toplumdaki rollerinin statükoyu destekleyip, egemen ideolojiyi yeniden üretecek tarzda sunulduğu, cinsiyet ayrımcılığı yapıldığı ve bu durumun 70’li yıllardan beri değişmediği varsayımından hareket edilen bu çalışmada, örnek film olarak 2005 yapımı "Şeytan Çarpması” filmi seçilmiş ve film, Feminist Film Eleştirisi çerçevesinde nitel olarak analiz edilmiştir. Çalışmanın amacı yalnızca korku filmlerinde kadın temsil kalıplarını ortaya koymak değil, aynı zamanda iki film farklı dönemlerde ve farklı toplumsal değişim dinamiklerinde çekilmiş olmalarına rağmen kadınların ev içinde, eğitim hayatında ve iş hayatında benzer biçimde konumlandırıldıklarını feminist film eleştirisi çerçevesinde tartışmaktır. Analiz sonucunda "Şeytan Çarpması” filminin de ataerkil sistemin devamlılığını sağlama yönünde basmakalıp yargıları yeniden üretir nitelikte olduğu görülmüştür. 70’li yıllarda çekilen "Şeytan-The Exorcist” filminin temelinde olan anti-feminist düşünce yapısının 2000’li yıllara gelindiğinde hala geçerliliğini koruduğu görülmektedir, çünkü ataerkil kapitalist sistem kadının ikincil konumunu yeniden üreten işleyişini korku türü aracılığıyla sürdürmeye devam etmektedir. Kadın hala kötülüğün doğuşuna aracılık etmekte ve toplumun ona uygun gördüğü cinsiyet rolleri dışında hareket ederse cezalandırılmaktadır. Tüm bunları hem Emily'nin başına gelenlerde hem de filmin ana karakteri olan avukat kadın Erin'in film boyunca görülen karakter değişiminde görmek mümkündür. Her iki film de kurguladığı tasvirlerle kadın düşmanı ataerkil bir bakış açısını yansıtmakta; kadın olmanın kötülük ve doğaüstü varlıklarla hizalanmasıyla muhafazakar gericiliğin yeniden üretimine katkıda bulunmaktadır.Keywords : Kadın, korku filmleri, Şeytan, feminist film eleştirisi, toplumsal cinsiyet