RİSÂLE-İ NÛR KÜLLİYATI'NDA DÖRT ÖNEMLİ TASAVVUF TERİMİ
Authors : Melahat Beki
Pages : 157-170
Doi:10.17753/sosekev.1148275
View : 12 | Download : 7
Publication Date : 2022-10-05
Article Type : Research
Abstract :Risâle-i Nûr Külliyatı'nda velâyet konusu pek çok yerde derin bir şekilde incelenmiş, farklı yönleriyle ele alınmıştır. Said Nursi, bir tasavvuf terimi olarak "velî"yi açıklamakla kalmamış, velîler hiyerarşisinde seçkin bir makam sahibi olan "ârif", "abdal" ve "kutub" terimlerine dair de izahlarda bulunmuş, bu terimlerin ifade ettiği mânayı açarak ince noktaları vurgulamıştır. Biz bu çalışmamızda söz konusu dört tasavvuf teriminin öncelikle tasavvuf terminolojisindeki mânalarını kısaca özetleyip, ardından Risâle-i Nûr Külliyatı'ndaki karşılıklarını, risâlelerde kullanıldıkları anlamlarını, pek çok yerde bu kavramların hangi yönleriyle ele alındığını, tasavvufla aynı nokta-i nazardan, aynı bakış açısıyla değerlendirilip değerlendirilmediğini göstermeye çalıştık. Ayrıca bu dört tasavvuf teriminin, sûfîlerin mânevi hiyerarşisinde büyük önem arz etmesinden dolayı, bu terimlerin Said Nursi tarafından geniş eksende, kimi zaman yanlış anlaşılmaları veya yorumlanmalarına dair bazı eleştiriler de getirilerek izah edildiğinin altını çizdik. Çalışmamızda, "ârif", "abdal", "velî" ve "kutub" dan oluşan bu dört önemli tasavvuf terimine dair, Risâle-i Nûr'daki açıklamaları eksene aldık. Ve sonuçta, Risâle-i Nûr Külliyatı’nda bu terimlerin, tasavvuftaki aynı mânaları ifade etmek üzerine kullanıldığını ve aynı yüksek mânevi makamlara işaret eden kavramlar olarak kabul edildiklerini, bu dört terimin işaret ettiği makama ulaşan sûfîlerin yüce mertebelere ermiş seçkin kişiler olarak makbul kabul edildiklerini ortaya koymaya çalıştık. Tasavvufta sâlikin seyr-i sülûk sonucunda ulaşmak isteyebileceği yüksek mertebeleri ifade eden bu dört tasavvuf terimi, Risâle-i Nûr’da yüce mânevi makamlar olarak ele alınmışsa da, Said Nursi, Risâle-i Nûr’un şahs-ı mânevisinin Gavs’ül Azam Abdülkadir Geylanî’nin "ferdiyyet” sırrına mazhar olmasından dolayı, nur talebelerinin seyr-i sülûk yapmalarına gerek olmadığını ifade etmiştir. Öte yandan, tasavvufun bu önemli terimleri, tıpkı tasavvuf hiyerarşisinde kabul edildikleri yüksek makamlar gibi, insan-ı kâmil olmanın bir göstergesi olarak kabul edilmiştir.Keywords : Arif, Abdal, Veli, Kutub, Risale-i Nur