- Düzce Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: 5 Issue: 2
- Klasik Ontolojik Delil ve "Kendisinden Daha Mükemmeli-Büyüğü Tasavvur Edilemeyen Şey"...
Klasik Ontolojik Delil ve "Kendisinden Daha Mükemmeli-Büyüğü Tasavvur Edilemeyen Şey"
Authors : Fatih Gökhan Tevfikoğlu
Pages : 234-247
View : 13 | Download : 9
Publication Date : 2021-12-31
Article Type : Research
Abstract :Klasik ontolojik delil, Tanrı’nın varlığı hakkında öne sürülen delillerden biridir. Bu delillendirmede, zihindeki Tanrı kavramına dayanarak Tanrı’nın mükemmelliği sebebiyle sadece zihinde olamayacağı, zihnin dışında da var olması gerektiği iddia edilmektedir. Ontolojik delillendirme birçok filozof tarafından tekrar üzerine düşünülmüş ve yeniden inşa edilmiştir. Bugün dahi eleştiri ve savunularla oluşmuş konuya has literatür üzerinden felsefî konuşmalar devam etmektedir. Bu delillendirme biçimi hakkında lehte ve aleyhte yapılan değerlendirmelerden her biri gerçeklik iddiası taşımaktadır. Bu çalışmada öncelikle Anselm’in klasik ontolojik delillendirmede kullandığı argümanlar üzerine değerlendirmeler yapılarak, ontolojik delillendirme argümanlarının aklîliği araştırılacaktır. Ontolojik argümanın çevirilerinde "kendisinden daha mükemmeli düşünülemeyen” ile "kendisinden daha büyüğü düşünülemeyen” ifadelerinin birbiri yerine tercih edilebildiği görülmektedir. Bu makalede, niceliksel büyüklük konusundaki problem, çevirilerden hareketle, varsayılmıştır. Sonrasında, mükemmellik konusunda da problemli bir alanın mevcut olduğu iddia edilmiştir. Klasik ontolojik delil, dış dünya-zihin ayrımı varsaymaktadır. Tanrı’nın mükemmelliği, insanın kendisi üzerinden bildiği yetkinlikler ile açıklanmaktadır. İnsanın arzu ve idealleri Tanrı’nın neliğinin anlaşılmasında kritik öneme sahiptir. Başka bir problem, "mümkün” kavramı üzerinden belirlenmiştir. "Mümkün” sınırlar içinde tasavvur edilen bir Tanrı, dinin Tanrı anlayışından farklı bir Tanrı anlayışını benimsemeyi beraberinde getirebilmektedir. İşte tüm bunlar, klasik ontolojik delilde birçok problem ve çelişkinin tespit edilebileceğini göstermektedir. İnsan merkezli açıklanmak durumunda kalınan "kendisinden daha mükemmeli tasavvur edilemeyen şey”, insanın kendi zihnine ve bilincine yönelik bir olumlama çabası olarak anlaşılmalıdır. Bu yüzden "mükemmellik” adı altındaki yetkinlikler, insanın özlem duyduğu yetkinliklere tekabül eder. Sonuçta, klasik ontolojik delil başka problemlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.Keywords : Din Felsefesi, Ontolojik Argüman, Zihin, Tanrı, Anselm, Mükemmel