- Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
- Vol: 6 Issue: 1
- HİNT VE YUNAN MİTOLOJİLERİNDE ANDROJENLİK
HİNT VE YUNAN MİTOLOJİLERİNDE ANDROJENLİK
Authors : Gökhan Akmaz
Pages : 68-81
View : 12 | Download : 5
Publication Date : 2019-05-09
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışmanın amacı, toplumların mitolojileri ve kültürlerinde yaşanan toplumsal cinsiyet rollerinin dönüşümünü ele almaktır. Mitoloji konulu bu çalışmanın temeli androjen özelliklere sahip Hint tanrısı Şiva olacaktır. Mitoloji'de androjenlik cinsiyetlerden önce yer-gök ve ışık-karanlık bütünselliğini zikreder, bu bütünsellik her şeyin birbiri ile daha yitirilmemiş bir holistik varoluşa işaret eder. Bu holistik yani bütüncül dünya anlayışında "hiyerarşi'ye kesinlikle yer yoktur, her şey kelimenin tam anlamıyla 'eşittir'. Hiç bir 'şeyin' diğer bir 'şeye' üstünlüğünü iddia etmediği bir "dünya düzeni": Bu egalitarizmin beraberinde getirdiği başka bir etkisi de bir anlamda iyi ve kötü'nün henüz ayrışmamış olmasıdır. Mitolojik anlamda bu "egalitarizm" anaerkiye tekabül etmektedir. Gelişen ataerkil din sistemleri ile beraber anaerki önemini gitgide yitirirken, mitolojilerde artık bu bütünlüğün ayrıştığını ve ayrışan bu parçalara belli değerlerin atfedildiği görülmektedir. Yer, karanlığa ve bir anlamda cehennemi barındıran kötü evrene ve ölüler dünyasına tekabül ederken, gök aydınlığa ve cennete ve eril olan tek tanrıya tekabül ettiğini görürüz. İşin gender (cinsiyet) açısından önemi gayet aşikardır: Yer, yani toprak, dişi ile ilişkilendirilirken göğün erkek ile ilişkilendirildiğini görebilmek mümkündür. Ancak bu ayrışmanın beraberinde kültür tarihi açısından son derece sancılı etkileri beraberinde getirdiği söylenebilir: İnsanlık artık ötekileştirdiği her şeyi yer, karanlık ve cehennem ile aynı kefeye koyarken (inferiority), kendinden gördüğü her şeyi putlaştırıp yükseltme (superiority) eğilimini edinerek bütün savaşlara ve felaketlere sebebiyet veren alışkanlıkları edinerek tarihte kanlı sayfalar açmıştır: Savaşlar, ırkçılık, katliamlar hep bu ˈayrışma'nın devamı olarak görülebilir. Bu dualizmin mitolojide bir anlamda androjen tanrılar veya varlıklar sayesinde aşıldığını görmek mümkündür. Androjenlik bu bağlamda erkek (andros) ve kadın (gyn)'nin biraradalığı değil, bütün bu ayrışan ve iki cinsiyetin temsil ettiği sembolik düzlemdeki özellikler bir araya gelerek kültürel bir ütopya oluşturduğunu söylemek mümkün olabilmektedir.Keywords : Mitoloji, Doğa- Kültür, Androjenlik, Cinsiyet rolleri