Türk Şiirinde Nazire
Authors : Kemal Yavuz
Pages : 359-424
Doi:10.15247/dev.155
View : 18 | Download : 14
Publication Date : 2013-06-01
Article Type : Bookreview
Abstract :Nazire, bir şiire başka bir şairin aynı konu ve vezin, kafiye veya redifle yazılan şiirlerin genel adıdır. Cahiliye devrinde varlığından bahsedilen nazire, ilk defa peygamberimiz zamanında ortaya çıkmıştır. Fars ve Türk edebiyatlarında ise XII. yüzyılda görülmeye başlanmıştır. Türk edebiyatında ilk örnekleri Ahmed-i Yesevî’nin şiirlerine öğrencisi Hakim Süleyman Ata tarafından yazılarak ortaya konmuştur. Anadolu’da XIII. yüzyıldan sonra gelişen Türk edebiyatı için bu bir örnek olmuş ve Yunus Emre de Ahmed-i Yesevî’nin şiirlerine nazireler yazmıştır. Daha sonra gelen şairlerden Ahmedî ve Nesîmî Yunus’un şiirlerine nazireler yazarlar. Bu şairlerden başlayarak XV. yüzyılda devam eden nazirecilik Fatih devri şairlerini de etkilemiştir. Özelikle Necâtî’nin şiirleri zamanında ve daha sonraları pek çok şair tarafından tanzir edilmiştir. Bu durum asırlar aşırı bir şekilde zamanımıza kadar gelmiştir. Ayrıca Mısır ve Çağatay bölgelerinde de önde gelen bazı şairler tarafından nazire şiirler de yazılmıştır. Nazire Türk şiirinde pek çok şairin yetişmesini sağladığı gibi bu şiirlerin yer aldığı eserlerin de ortaya çıkmasına yol açmıştır. Böylece nazire mecmuaları Mecmûatü’n-Nazâir adlı eserle XV. yüzyıldan itibaren görülmeye başlanmıştır. Bunu XVI. yüzyılda yazılan Mecmaü’n-Nezâir, Câimü’n- Nezâir, Pervane Bey Mecmuası takip etmiştir. XVII. yüzyılda ise Metâliü’n-Nezâir’in yazıldığını görüyoruz. Bundan sonra ise şiir meraklıları tarafından pek çok mecmua ortaya konmuştur.Keywords : Türk şiiri, nazire, nazire mecmuaları.