- Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)
- Vol: 20 Issue: 2
- HZ. ÂDEM-İBLÎS KISSASINI NÜZÛL-SÎRET BAĞLAMINDA OKUMAK
HZ. ÂDEM-İBLÎS KISSASINI NÜZÛL-SÎRET BAĞLAMINDA OKUMAK
Authors : Sami Kilinçli
Pages : 700-723
Doi:10.30627/cuilah.807058
View : 15 | Download : 98
Publication Date : 2020-12-25
Article Type : Research
Abstract :Kendini mübîn ve hidâyet kaynağı olarak tanıtan Kur’an’ı Kerim’in anlaşılması ve yorumlanmasıyla ilgili birçok metot uygulanmakta ve tartışılmaktadır. Kur’an’ın büyük bir yekûnunu tutan kıssaların nasıl anlaşılması gerektiği de tartışılan konulardandır. Kıssalar genellikle farklı sûrelerde anlatılan parçalarının bir araya getirilip bütüne ulaşma çabasıyla anlaşılmaya çalışılmaktadır. Kur’an-ı Kerim hikmetli bir kitap olduğu için konuları muhataplara en uygun zamanda en doğru üslupla anlatmaktadır. Ancak bazı âyetlerin, konuların hikmetinin keşfedilmesi zor olabilmektedir. Kur’an aynı zamanda hidâyet rehberi olan mesajlar bütünüdür. Bu bütünlüğün izah edilmesi için âyet ve sûreler arasındaki tenâsübe dair mushaf tertibi temelinde çalışmalar yapılmaktadır. Söz konusu çalışmalar tefsir birikimine önemli katkılar sağlamakla birlikte Kur’an’ın asıl tenâsübü nüzul ortamı ve muhataplarıyla olduğu için münâsebâtu’l Kur’an çalışmalarında bu hususun göz ardı edilmemesi gerektiği anlaşılmaktadır. Hz. Âdem-İblîs kıssası Mekkî sûreler ağırlıklı olmak üzere hem Mekkî hem de Medenî sûrelerde anlatılmaktadır. Kıssanın farklı bölümlerinde meleklerin aksine, kibir ve inadından dolayı iblisin Hz. Âdem’e secde etmemesi, Hz. Âdem ve Havvâ’yı avret yerlerinin açığa çıkması için kandırması, lanetlenmesi, insanları Hak yoldan uzaklaştırmak için kıyamete kadar izin alması, bu hedefine ulaşmak için farklı metotlarla mücadele edeceği, meleklerin Hz. Âdem’in halife kılınmasına tepkileri, hatalarını anlamaları gibi konular anlatılmaktadır. Kıssanın bölümleri nüzul-sîret bağlamında okunmadığında kıssada tekrarların yapıldığı düşünülmektedir. Hâlbuki ilgili âyetleri kendi bağlamında ve muhatapları çerçevesinde anladığımızda her parçanın nüzûl şartlarında özel anlamının olduğu görülmektedir. Mekkî sûrelerdeki bölümlerde İslam’a inanmayan müşriklerin inat, haset ve kibirlerinin şeytanın tutumuna benzediği, şeytanı velî edinen inkârcıların ona uyarak Kâbe’yi çıplak tavaf ettikleri, yeme ve içmede yanlış kurallar koydukları, ilahlaştırdıkları melekler Allah’ın emrine itaat ederken kendilerinin şeytanın yoluna tabi oldukları, kâfir oldukları, mahşerde ilahlaştırdıkları cinlerin kendilerine yardımcı olamayacağı gibi hususlar anlatılmakta ve müşriklerin tövbeye davet edildiği anlaşılmaktadır. Kıssada Hz. Peygamber’e hak yolda sebat ve azim göstermesi gerektiği, Hz. Âdem gibi olmaması gerektiği de açıklanmaktadır. Bu sûrelerdeki anlatım metotları Kur’an’ın dinamik dil ve üslubunun muhataplara göre nasıl değiştiğini de göstermektedir. Kıssanın Bakara Sûresindeki bölümünde Mekkî sûrelerde konu edilmeyen Allah’ın halife olarak var etmesi, ona isimleri öğretmesi, meleklerin itirazı ve hatalarını anlamaları konularına yer verilmektedir. Bu âyetlerin öncelikli muhatapları risâletin, ilahî temsilciğin ümmî Araplara verilmesini kıskanan, bundan dolayı İslam’a girmeyip Hz. Peygamber ve Müslümanlara düşmanlık yapan Yahudilerdir. Hz. Peygamber sadece Yahudi kaynaklarında yazılı olan, başkalarının bilmediği tarihi olayları İsrailoğullarına anlattığından Yahudi âlimleri onun peygamber olduğunu anladıkları halde yine de inkâr etmekteydiler. Bundan dolayı da âyetlerin öncelikli olmuşlardır. Hz. Âdem-İblîs kıssasında birçok bilgi tekrar ediliyormuş gibi gözükse de her bağlamda muhatap ve verilmek istenen mesajların değiştiği dolayısıyla tekrarın bulunmadığı görülmektedir. Çalışmanın amacı Kur’an’daki kıssaların nüzûl sürecini dikkate alarak okunmasının önemini, Hz. Âdem-iblîs kıssanın muhataplarını ve verdiği mesajları tespit etmek olduğu için makalede Hz. Âdem’in yaratılışı ve yaşadığı cennet gibi konularda klasik ve modern dönemde yaşanan tartışmalara girilmemiştir.Keywords : Tefsir, Bağlam, Nüzûl, Hz. Âdem