- Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)
- Vol: 20 Issue: 2
- BURHÂNÜDDÎN EN-NESEFÎ’DE (Ö. 687/1289) AHLÂK VE AHLÂK EĞİTİMİ
BURHÂNÜDDÎN EN-NESEFÎ’DE (Ö. 687/1289) AHLÂK VE AHLÂK EĞİTİMİ
Authors : Ahmet Beken, Ömer Fidanboy
Pages : 387-409
Doi:10.30627/cuilah.792615
View : 23 | Download : 22
Publication Date : 2020-12-25
Article Type : Research
Abstract :İslâm dininin temel esasları îmân, amel (ibâdât, muamelât) ve ahlâk olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Bunlardan ahlâk, insanın başta yaratıcısına olmak üzere diğer insanlara ve insan dışındaki canlı-cansız bütün varlıklara (tabiata/doğaya) karşı sorumluluklarını düzenleyen ilmin genel adıdır. Bunun yanında insan irâdesine bağlı eylemlerin nasıl iyi ve kötü olacağının bilgisiyle kişinin huy ve karakter bakımından nasıl kemâle ereceğini de ele alır. Ahlâk eğitimi ise kötü huy ve eylemlerin (erdemsizliklerin/rezîletlerin) ortadan kaldırılarak yerlerine güzel ve övülmüş olanların (erdemlerin/faziletlerin) ikâme edilme sürecini ve bununla ilgili yöntemleri ifade etmektedir. Bu yönüyle ahlâk, İslâm’ın hem temel metinlerinde (Kur’ân ve sünnet) hem de bunlar etrafında teşekkül eden kültür ve medeniyette ayrıcalıklı bir yere sahip olmuştur. İslâm’da ahlâkın temeli, maddî ve manevî yaşamın genel perspektifini belirleyen Kur’an ve Sünnet’tir. Daha sonra kelâm, hadis ve fıkıh âlimleri, mutasavvıf ve filozoflar tarafından bu perspektif geliştirilmiş ve böylelikle ahlâkın teorik temelleri oluşturulmuştur. Kelâmcılar ahlâk problemini; irâde (özgürlüğü), sorumluluk, istitâat (irâdî fiilleri gerçekleştirmeyi sağlayan güç/yetenek) ve kader problemiyle ilgili olarak kulların fiilleri (ef‘âlü’l-ibâd) ve bu fiillerin ahlâkî değerlerini (fazîlet/rezîlet) ifade eden hüsün-kubuh (iyilik/güzellik ve kötülüğün/çirkinliğin mahiyeti ve ölçüsü) çerçevesinde değerlendirmişler. Başka bir söylemle meseleyi ontolojik-epistemolojik ve insânî/beşerî açıdan ele almışlar. Bu nedenle ahlâkî değerlerin mahiyeti, niceliği, niteliği, temel kaynağı, iyi (hüsün) ile kötünün (kubuh) bilinmesine etkisi, irâde ve kader gibi meseleler konunun anlaşılması açısından ehemmiyet arz etmiştir. Nazarî ve amelî açıdan felsefenin de temel alanlarından biri olan ahlâk, fıkıhta çoğunlukla ef‘âl-i mükellefin, tasavvufta ise kalp tasfiyesi ve nefis tezkiyesi çerçevesinde analiz edilmiştir. Burhânüddîn en-Nesefî, "Mekârimü’l-ahlâk” başta olmak üzere eserlerinde mezkûr ahlâk türlerini mezcedip kelâmî ve tasavvûfî ahlâk anlayışı ağırlıklı farklı bir yaklaşım ortaya koymuştur. Bununla beraber bu yaklaşımın benzerini Gazzâlî’de de görmek mümkündür. Nitekim Nesefî’nin Gazzâlî’den etkilendiği, eserlerinden de anlaşılmaktadır. Nesefî’nin sözü edilen eserinde ahlâkın tarifi ve değişebilirliği, âdâbın tanım ve kapsamı, ahlâkî eğitimin amacı ve bununla ilgili yöntemler, çocuk terbiyesi, öğrenen ve öğretende bulunması gereken ahlâkî değerler, kimi fazilet ve rezîletlerle bunların sebepleri ve rezîletlerden kurtulma yolları üzerinde durmuştur. Bunlardan ahlâkın tarifi ve değişebilirliği, ahlâk eğitiminin amacı ve kullanılan yöntemler, çocuk terbiyesiyle öğrenen ve öğretende bulunması gereken ahlâkî değerler, makalenin konusunu; Burhânüddîn en-Nesefî’nin ahlâk anlayışı ve bu anlayış çerçevesinde ahlâk eğitimiyle ilgili söylediklerinin Mekârimü’l-ahlâk eseri temelinde ortaya konması ise amacını teşkil etmektedir. Makalede ulaşılan sonuç ise Nesefî’nin düşüncesinde eğitimde/ilim tahsilinde ahlâkın/ahlâkî eğitimin öncelendiği ve bu eğitimin erken yaşlardan itibaren yapılması gerektiğidir.Keywords : Din Eğitimi, Ahlak, Ahlak Eğitimi, Burhânüddîn en-Nesefî, Mekârimü’l-ahlâk