- Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)
- Vol: 20 Issue: 2
- MÛSÂ CÂRULLAH BİGİYEF EFENDİ VE İMAN ADLI MAKALESİ
MÛSÂ CÂRULLAH BİGİYEF EFENDİ VE İMAN ADLI MAKALESİ
Authors : Süleyman Çam
Pages : 724-747
Doi:10.30627/cuilah.704997
View : 15 | Download : 7
Publication Date : 2020-12-25
Article Type : Research
Abstract :Bu çalışmada, Osmanlının son dönemlerinde yaşayan Tatar ulemasından Mûsâ Cârullah Bigiyef Efendi’nin hayatı, eserleri ve bazı teolojik görüşlerine yer verilmiştir. Ayrıca iman-amel ilişkisi bağlamında kaleme aldığı "İman” adlı makalesi Kelâm ve Mezhepler Tarihi alanına katkı sağlayabileceği düşüncesiyle sadeleştirilerek değerlendirilmiştir. İman-amel ilişkisi gibi teolojik meseleler, İslâm âleminin değişik dönemlerinde tartışılan kanular arasında yer alır. Bu konu ilk defa Sıffın Savaşı’ndan sonra Haricîler’in imanı yeniden tanımlayarak büyük günah işleyenleri tekfir etmesi ile gündeme gelmiştir. Hâricîler imanı tanımlarken ameli imana dâhil etmişler ve küçük dahi olsa günah işleyen kişinin kâfir olacağına hükmetmişlerdi. Sözkonusu mesele Osmanlının son dönemlerinde İslâm uleması tarafından da tartışılmıştır. Gelenekçi çizgide yer alan ulema imanı ayrı, ameli ayrı olarak değerlendirmiştir. Fakat Tatar ulemasından ve aynı zamanda yenilikçi çizgide bulunan Mûsâ Cârullah, iman-amel ayrımı yapmamıştır. O, Ehl-i Sünnet’in iman-amel ayrımının bazı yanlışlıklarına işaret etmiştir. Bu konu ile ilgili görüşlerini ve gelenekçi çizgide yer alan ulema hakkındaki eleştirilerini ortaya koymuştur. Mûsâ Cârullah, İslâm dünyasının durumu ile itikadî mezhepler arasında çok büyük bağlantıların olduğuna işaret etmiştir. İslâm âleminde yaşanan siyasî olayların ya itikadî mezheplerden kaynaklandığı ya da itikadî mezheplerin siyasî olaylara göre tertip edildiğini belirtmiştir. Özellikle Eş’arîlerin ortaya koyduğu ilkelerin, ahlakın ve siyasetin bozulmasına zemin hazırladığı, Sünnîlik ile Şiîlik gibi mezhepler arasındaki ihtilafların ise Müslümanlar arasında ayrılıklara ve hatta düşmanlıklara neden olduğu görüşündedir. İslâm âleminde yaşanan siyasî olayların gerçek nedenlerini Müslümanların itikatlarına bağlamıştır. İnsanın itikadı; iradesine, ahlakına ve bütün hareketlerine tesiri nedeniyle siyasî olayların gerçek nedenleri itikadî mezheplerde aranması gerektiğine dikkat çekmiştir. Mezhepler arasındaki ihtilafı ortadan kaldırmayı, kelâmcıların ortaya koyduğu Ehl-i Sünnet anlayışını, dar çerçevesinden kurtarıp Kur’an ve Sünneti merkeze alan oldukça geniş bir alana taşımaya çalışmıştır. İslâm dünyasının gerilemesinde; mezhep taraftarlarının Kur’an-ı Kerim’i kendi mezheplerinin görüşleri doğrultusunda ele alarak dar bir çerçeveye sokması, ictihat kurumunun işlevselliğini yitirmesi, amelin imana dâhil edilmeyerek ayrı değerlendirilmesi, yanlış tevekkül anlayışı, taklit ile birlikte Müslümanları atâlete sevk eden yanlış "kaza” ve "kader” anlayışı etkili olmuştur. Mûsâ Cârullah, mezheplere eleştirel bir yaklaşım sergilemiş, kendisini herhangi bir mezhep ile sınırlandırmamış ve İslâmı mezheplerden üstün tutmuş, genellikle mezhepler ile ilgili eleştirilerinde ölçülü bir metot kullanmıştır. Hayatı boyunca hiç kimseye kendi görüşleriniKeywords : Mezhepler Tarihi, İman, Büyük Günah, Mûsâ Cârullah, Teoloji