- Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)
- Vol: 19 Issue: 2
- OSMANLI DÖNEMİNDE HALKIN DİN ANLAYIŞININ OLUŞMASINI ETKİLEYEN KAYNAKLAR
OSMANLI DÖNEMİNDE HALKIN DİN ANLAYIŞININ OLUŞMASINI ETKİLEYEN KAYNAKLAR
Authors : Amine Nuriye Çitirik
Pages : 861-883
Doi:10.30627/cuilah.631169
View : 24 | Download : 12
Publication Date : 2019-12-27
Article Type : Research
Abstract :İslam’ın ilk yıllarından itibaren insanların toplandıkları mekânlarda ders halkaları oluşturulmuş, bu mekânlar birer yaygın eğitim kurumu olma özelliğine sahip olmuşlardır. Osmanlı döneminde de bu gelenek bozulmamış cami, tekke ve köy odası gibi insanların toplandıkları mekânlarda yaygın nitelikte din eğitimi yapılmıştır. Bu mekânlarda yapılan vaazlar yanında özellikle köy odaları ve evlerde okunan belirli kitaplar bu eğitimin temelini oluşturmuştur. Y aygın eğitim kapsamında halkın dini anlayışını belirlemede etkili olan ve o dönemlerde sıklıkla okunan bazı dini kitaplar, içerisinde doğru olmayan bilgiler barındırmıştır. Bu makalenin amacı, yaygın eğitim kapsamında halkın dini anlayışını belirlemede etkili olan ve o dönemlerde çoğunluk tarafından okunan Muhammediye, Envârü’l-Âşıkîn, Müzekki’n-Nüfûs ve Kara Davut isimli kitapları değerlendirmektir. Çalışmada bu kitaplarda yer alan özellikle Kur’an ve sünnet ile çelişen rivayetler ele alınıp incelenmiştir. Makalede, doküman incelemesi yöntemi kullanılmış, veriler içerik analizi kullanılarak değerlendirilmiştir. Halk dini bilgilerini öğrenmede, anlamada ve hayatın merkezine almada çoğu zaman yetersiz kaldığından oluşan bu boşluğu kapatma teşebbüsleri olmuştur. Bazı tarikatların Kuran ve sünnete birebir uymayan yanlış öğretileri, bazı batıl inanç, hurafeler ile İsrailiyyat bazen de sözlü olarak dinlenilen kulaktan dolma bilgiler insanlar üzerinde etkili olmuştur. Cami ve mescitlerde veya kalabalık halk topluluğunun bulunduğu yerlerde şöhret, para vb. farklı amaçlarla vaaz eden ve vaazlarını daima hikâyelerle süsleyen kıssacı vaizlerin anlatımları da bu boşluğu doldurma konusunda başarılı olmuş ve halkın ilgisini çekmeyi başarmıştır. Osmanlıda halkın din algısının oluşmasında medreselere kıyasla tarikatların etkisi daha belirgindir. Çünkü o dönemde okunan kitapların çoğu tasavvuf kaynaklıdır. Bu eserlerin dilinin Türkçe olması, pratik hayata yönelik olması, toplumun hayal gücü, ihtiyacı olan bilginin basit ama somut biçimde sunulması, kıssa ve rivayetlere yer verilmesi, melek, ahiret, cennet, cehennem vb. gaybi konularda tasavvufun da etkisiyle efsanevi anlatımların tercih edilmesi, bu eserlere halkın rağbetini artırmıştır. Halkın dini duygularını harekete geçiren ve halka İslami bir kimlik kazandırma amaçlı olan bu eserler, zaman zaman dinin temel prensiplerine uymayan, hayatın gerçekleri dışında hurafe temelli bir yaşayışa (kadercilik, tembellik, kadına olumsuz bakış vs.) yönelterek doğru olmayan bir din algısı oluşturma potansiyeline sahip olmuştur. O dönemde medreseden yetişen âlimler ise dili Türkçe olan, kolay anlaşılır ve halka yönelik hazırlanan alternatif eserler koyma yolunda çok başarılı olamamışlardır. Böylece bu eserler okunmuş içerisindeki bilgiler çoğunlukla sorgusuz-sualsiz benimsenmiş ve bu doğrultuda bir din anlayışı oluşmuştur. Bu eserlerin günümüzde basılıyor olması, içinde birçok yanlış ve sakıncalı bilgi bulunan bu kitapların halkımız tarafından hâlâ itibar ve ilgi gördüğünü, halk dindarlığının kaynakları arasında yer aldığını göstermektedir.Keywords : Yaygın Eğitim, Muhammediye, Envârü’l-Âşıkîn, Müzekki’n-Nüfûs, Kara Davut