- Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)
- Vol: 19 Issue: 2
- CEMÂLEDDİN İSHÂK EL-KARAMÂNÎ’YE AİT "el-MÜNÂCÂTÜ’L-MEYMÛNE" ADLI KASÎDENİN TAHKİK, TERCÜME...
CEMÂLEDDİN İSHÂK EL-KARAMÂNÎ’YE AİT "el-MÜNÂCÂTÜ’L-MEYMÛNE" ADLI KASÎDENİN TAHKİK, TERCÜME VE DEĞERLENDİRMESİ
Authors : Ibrahim Aydin, Tarık Tanribilir, Yasin Karakuş
Pages : 793-816
Doi:10.30627/cuilah.612383
View : 24 | Download : 13
Publication Date : 2019-12-27
Article Type : Research
Abstract :Cemâleddin İshâk el-Karamânî, XVI. yüzyılda yaşamış bir Osmanlı âlimidir. Karaman’da dünyaya gelen Karamânî, hocası Cemâleddin Aksarâyî’ye nispet edilen ‘Cemâlî’ ailesine mensuptur. O, kendi döneminde Karaman’a bağlı Aksaray’da kurulan Cemâleddin Aksarâyî Medresesinde başladığı ilim tahsilini Konya Medresesinde tamamlamış, daha sonra İstanbul’a gelerek devrin önde gelen âlimlerinden ders alıp bu alandaki yetkinliğini kanıtlamıştır. Kısa süre içerisinde büyük bir şöhrete kavuşan Karamânî, aynı zamanda hocası Şeyh Hamdullah’tan nesih yazısını meşk ederek iyi bir hattat olmuştur. Fatih Sultan Mehmet, onun bu özelliğini keşfedince kendisinden İbn Hâcib’in "el-Kâfiye” isimli eserini istinsah etmesini istemiş, o da bunun karşılığında sultanın verdiği para ile hacca gitmiştir. Hac dönüşü o sırada İstanbul kadısı olan hocası Muslihuddin Kastallânî ile yaşadığı bir olay sebebiyle tasavvufa giren ve bu olay üzerine Karaman’a dönerek Halvetiyye tarikatının halifelerinden olan Habib Karamânî’ye intisap etmiştir. Şeyhinin yanında uzun süre kalıp seyr-i sülûkunu tamamlayarak hocasının icazetiyle Karaman bölgesinde bir süre halkı irşat ile meşgul olmuştur. Hayatının son dönemlerinde tekrar İstanbul’a gelerek amcası Veziriazam Pîri Mehmet Paşa’nın kendisi için yaptırdığı tekkelerde irşat vazifesini sürdüren Karamânî, H. 933’te İstanbul’da vefat etmiştir. Karamânî, zâhirî ve bâtinî alanlarda elde ettiği birikimlerini sonraki nesillere aktarmak suretiyle eserlerini ölümsüzleştirmiştir. Tefsir, hadis, Arap dili ve belagati gibi zahiri ilimlerde eserler verdiği gibi tasavvufî konuları ele aldığı Türkçe ve Arapça kasideleri bulunmaktadır. Eserlerinin çoğu yazma halinde olup özellikle Arapça kasideleri mecmualar içerisinde değişik zamanlarda basılmıştır. Ancak bu çalışmada Karamanî’ni eserleri hakkında bilgi verilmemiş, sadece eserlerinin isimleri zikredilmiştir. Karamânî’nin Arapça kasidelerinden biri "el-Münâcâtü’l-Meymûne” isimli kasidesidir. İsminden anlaşılacağı üzere münâcât türünde olan bu kasidesinde Karamânî, Allah’a yakarışı konu edinmiştir. Bu eserin matbu ve el yazması birçok nüshası mevcuttur. Biz bu çalışmamızda Süleymaniye Kütüphanesindeki Konya, İzmir ve Kılıç Ali Paşa Yazma Eser koleksiyonlarındaki nüshaları incelemeye esas aldık. Birbirinden farklı bu nüshaların müellif Cemâleddin İshâk Karamanî’ye ait olduğu hem kasidenin isimlerinden hem de isminin kaside içindeki beyitte geçmesinden anlaşılmaktadır. Ancak bu nüshalar incelendiğinde metinde bazı farklılıkların olduğu göze çarpmaktadır. Bu makalede Cemâleddin İshâk el-Karamânî hakkında kısa bir bilgi verilerek kasidenin Karamânî’ye nispeti tespit edildikten sonra müellif nüshasına en yakın metne ulaşılmaya çalışılacaktır. Kaside ve münâcât hakkında kısaca bilgi verildikten sonra kasidenin Türkçeye tercümesi yapılarak kaside şekil ve muhteva yönünden incelenecektir.Keywords : Cemâleddin İshâk el-Karamânî, el-Münâcâtü’l-Meymûne, İnceleme, , Tahkik, Tercüme, Münâcât