- Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)
- Vol: 19 Issue: 2
- ABDÜLAZİZ B. MUHAMMED ED-DERÂVERDÎ VE BİR HADİS RÂVÎSİ OLARAK GÜVENİLİRLİĞİ
ABDÜLAZİZ B. MUHAMMED ED-DERÂVERDÎ VE BİR HADİS RÂVÎSİ OLARAK GÜVENİLİRLİĞİ
Authors : Serkan Çelikan
Pages : 837-860
Doi:10.30627/cuilah.553564
View : 15 | Download : 9
Publication Date : 2019-12-27
Article Type : Research
Abstract :Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî, başta Kütüb-i sitte olmak üzere temel hadis kaynaklarında bulunan birçok rivayetin önemli râvîlerindendir. Köken itibariyle Horasan’ın Derâverd kasabasından olmakla beraber Medine’de doğmuş, burada yaşamış, hadis ilmi alanındaki çalışmalarını burada devam ettirmiş ve yine burada vefat etmiştir. Kendisi, Kütüb-i sitte musannıflarının şeyhinin şeyhi konumundadır. Ayrıca rivayetlerinin, Müsned ve Musannef türündeki diğer birçok eserde yer aldığı da görülmektedir. O, yaşadığı dönemin, Zeyd b. Eslem (ö. 136/754), Şerîk b. Abdullah b. Ebû Nemir (ö. 144/761), Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (ö. 143/760), Hişâm b. Urve (ö. 146/763) gibi önemli muhaddislerinden hadis rivayetinde bulunmuştur. Şube b. el-Haccâc (ö. 160/777), Süfyân es-Sevrî (ö. 161/778), Muhammed b. İshâk (ö. 151/768), Şâfiî (ö. 204/820), Abdurrahman b. Mehdî (ö. 198/813-14) gibi birçok önemli muhaddis de kendisinden hadis almıştır. Hakkında nakledilen bazı rivayetlere bakılırsa Arapça gramerini kullanma noktasında iyi bir seviyede olmadığı anlaşılır. Onun, bir hadis râvîsi olarak güvenilirliği hakkında ise cerh ve ta’dîl âlimlerinden nakledilen değerlendirmeler olumlu ve olumsuz yönde olmak üzere farklılık arz etmektedir. Hakkında yapılan olumsuz değerlendirmelere bakıldığında genel olarak onun zabt sıfatı noktasında yoğunlaştığı görülür. Kendisinin âdil bir râvî olduğu hususunda ise tespit edilebildiği kadarıyla herhangi bir ihtilaf vaki değildir. Derâverdî’nin zabtı ile ilgili, bahsi geçen birbirinden farklı görüşler konunun araştırılıp açık bir sonuca varma ihtiyacının bulunduğunu göstermiştir. Ondan nakledilen rivayetlerin bir kısmının muhteva bakımından, helal ve haram mevzuları ve bazı ibadetlerin yapılışı ile ilgili olması konunun önemini arttırmaktadır. Bu noktada, Sahîh’inde tahric etmiş olduğu bazı rivayetlerin isnâdlarında Derâverdî ile beraber başka bir râvîye de yer vermesi, Buhârî’nin ona tam olarak itimat etmeyip ikinci bir râvî ile destekleme ihtiyacı duyduğunu göstermesi bakımından kendisi hakkında bir kusur olarak görülebilir. Ancak Müslim’in ve diğer birçok musannıfın Derâverdî ile doğrudan ihticâcda bulunduğu da görülmektedir. Bu durum genel olarak muhaddislerin onun hıfzının sağlamlığını kabul ettikleri anlamına gelir. Âlimlerin, Derâverdî hakkındaki mezkûr kanaatleri yanında, bu araştırmada incelenen, onun rivayet etmiş olduğu bazı hadisler de zabtı hakkında bu olumlu sonucu vermektedir. Derâverdî’den nakledilen bu hadislerin, farklı isnâdlarla gelen ve sahîh olarak değerlendirilen diğer versiyonları ile karşılaştırılması sonucunda aralarında görülen uyum, onun, rivayetlerin zabtı noktasında başarılı olduğunu ve bir hadis râvîsi olarak güvenilirliğini ortaya koymuştur. Buna göre Derâverdî’nin, bulunduğu isnâdları kusurlu hale getirmediğini ve naklettiği rivayetlerin hüccet değeri taşıdığını söylemek mümkündür.Keywords : Kütüb-i sitte, Derâverdî, Râvî, Adalet, Zabt