SİCİLYA’DA HANEFİLİK
Authors : Abdullah Acar
Pages : 33-52
Doi:10.30627/cuilah.558559
View : 23 | Download : 10
Publication Date : 2019-06-26
Article Type : Research
Abstract :Günümüze kadar gelebilme başarısı gösteren mezhepler içerisinde ve Müslüman coğrafyada en fazla müntesibi bulunan ve Doğudan Batıya en çok tanınan mezhep Hanefî mezhebidir. Hanefî mezhebinin bu kadar taraftar bulmasında İmam-ı A’zam’ın görüş ve düşünceleriyle mezhep anlayışının teşekkülündeki kurucu kişiliği, hocalarından aldığı fıkhî yorumları günün şartlarına göre doğru biçimde yorumlaması ve kıyasla birlikte istihsan metodunu icat etmesinin rolü büyüktür. Buna, Hanefiliğin resmi mezhep olarak kabul edilmesi, Ebu Hanife’nin öğrencilerinin mezhep fıkhını tedvin etmeleri, nesilden nesile mezhep görüşlerini aktaracak bir öğrenci silsilesinin bulunması ve kanun koyma ihtiyacı gibi sebepler de ilave edilebilir. Hz. Peygamber’in yeni Müslüman olan topluluklara gönderdiği muallim ve kadı uygulaması daha sonraki halifeler döneminde de aynen devam ettirilmeye çalışılmıştır. Müslümanların Doğu topraklarında başlayan ilk fetihleri ile bu topraklara İslam ahlakı ve adabını öğreten fakih şahıslar aracılığı ile Müslümanların ibadetleri ve günlük hayatlarını kuşatan fıkıh ya da hukuk da götürülmüştür. Bu uygulama İslam’ın Batı’ya geçişteki ilk noktası olan Mısır ve daha sonra yayılacağı Kuzey Afrika’da da aynen korunmuştur. Hz. Osman döneminden başlayarak Mısır’a gönderilen ve daha sonra adil halife Ömer b. Abdülaziz döneminde de devam ettirilen muallim ve fakih şahsiyetler gönderme uygulamaları, bu coğrafyanın öncelikle Müslümanlaşmasına, ardından da bu şahısların etrafında oluşan şahsa dayalı müstakil mezheplerin oluşmasına vesile olmuştur. Kûfe, Medine, Şam gibi merkezlerde hicri II. yüzyıldan itibaren başlayan mezheplerin oluşum süreci, Batıdaki coğrafyayı da etkilemiştir. Doğu’daki medreselerde eğitim alan birçok fakih, aldıkları bu eğitimi Batı’da yeni fethedilen topraklara nakletmişler, böylece mezhepleşme olgusu Doğu ile Batı’da aynı anda başlamıştır denilebilir. Bu dönemde, aralarında Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanife’nin ve öğrencilerinin de bulunduğu birçok müctehid imamın görüşleri bu coğrafyaya öğrenciler aracılığı girmeye başlamıştır. Özellikle 750 yılında Emevilerden sonra iktidara gelen Abbasilerden itibaren Hanefiliğin resmi mezhep olarak devlet yönetiminde aktif rol yüklenmesiyle birlikte, öncelikle Doğuda Mâverâünnehir topraklarına uzanan Hanefi mezhebi, hemen hemen aynı zaman diliminde öncelikle Kuzeybatı Afrika’ya, oradan da Sicilya ve Endülüs topraklarına kadar yayılmıştır. Bu makalede, Hanefi mezhebinin Batı topraklarına geçişi, kâdîların bu mezhebin yayılmasındaki katkıları, bu kadılar arasında öncelikle Sicilya fatihi Esed b. Furat’ın etkisi ve daha sonraki kadıların yaptıkları katkılar, adada Hanefiliğin taraftar bulmasındaki sebepler ve etkisini kaybettiği yılları içeren kısa bir silsile takip edilecek ve mezhebin Sicilya’daki seyrinin tarihçesi ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır.Keywords : İslam hukuku, Hanefîlik, Sicilya, Mezhep, Fıkıh Coğrafyası