- Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)
- Vol: 18 Issue: 1
- Tasavvufta Tevekkül Anlayışı
Tasavvufta Tevekkül Anlayışı
Authors : Mansur Gökcan
Pages : 131-165
Doi:10.30627/cuilah.440614
View : 11 | Download : 6
Publication Date : 2018-06-30
Article Type : Research
Abstract :Dinî naslarda, her mü’minin mükellef olduğu bir fariza olarak yer alan tevekkül, tasavvufta da önemli bir makam olarak yer almaktadır. Bir işte acziyet gösterip işi başkasına havale etmek anlamını taşıyan tevekkülde, Allah’a güven ve teslimiyet esastır. Güvenmek ve itimat etmek, tanımakla ilgilidir. Bir kimsenin marifeti arttıkça güveni de artar. Allah’a en çok güvenen kimse, O’nu en çok tanıyan kimsedir. Peygamberlerin, Allah’a en çok güvenen kimseler olmaları, Allah’ı en iyi tanıyan kimseler olmalarındandır. Bu durum, tevekkülün derecesinin, marifetin derecesine bağlı olduğunu da göstermektedir. Eşyanın varlığı kendisinden olmadığı gibi, sahip olduğu güç de kendisinden değildir. "Işığın ve hararetin sebebinin güneş” olduğunu zannetmek gaflettir. Bütün varlıklar Allah’la mevcuttur ve O’nun verdiği güçle varlığını sürdürmektedir. Bu hakikate yakîn olarak ulaşan kimse, Allah’tan başkasında güç ve kuvvet olmadığını idrak ederek yaratılana değil yaratıcıya güvenir. Sadece O’ndan yardım diler ve O’na teveccüh eder. Allah’ın, bütün mahlûkatın rızkına kefil olduğu bilgisiyle rızık kaygısı çekmeyerek huzur ve sükûn içerisinde yaşar. Allah’a inanmanın gereği olan tevekkül, başa gelenlere karşı sabır ve rıza göstermeyi, aza kanaat etmeyi, mutlak bir güveni ve teslimiyeti öngörür. Tevekkül, sağlam bir havf ve recâ anlayışına sahip olmayı da gerektirir. Allah’tan korkan kimse, başkasından korkmaz. Allah da, kendisinden korkan ve ümitvâr olan kimseyi başkasının eline bırakmaz. İyi görünen şeylerin sonu kötü, kötü görünen şeylerin sonu da iyi olabilir. İşlerin iç yüzünün ve akıbetinin bilgisi sadece Allah’a ait olduğu için, Allah’a güvenmek, işleri O’na havale etmek ve takdirine rıza göstermek gerekir. Kalbin işi olan tevekkül, bedenen çalışmaya engel değildir. Tevekkül, hiçbir şey yapmadan sadece kalben güvenip beklemeyi değil, aynı zamanda bedenen gereken gayret ve çabayı sarf etmeyi de icap ettirir. Tevekkül, rızk kaygısı çekmeyerek huzurlu bir hayat yaşamanın, başkasına muhtaç olamayarak izzet ve şerefi korumanın yoludur.Keywords : Tevekkül, kalp, iman, güven