- Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ÇÜİFD)
- Vol: 17 Issue: 2
- İbn Garsiye ve Şu‘ûbiye Risâlesi: Takdim ve Tercüme
İbn Garsiye ve Şu‘ûbiye Risâlesi: Takdim ve Tercüme
Authors : Ali Hatalmiş
Pages : 117-148
View : 14 | Download : 12
Publication Date : 2017-12-29
Article Type : Research
Abstract :Şu‘ûbiye, Arapların üstün oldukları fikrini reddeden ve buna karşın kendi milletlerini övüp yücelten edebi, siyasi ve sosyal bir akımdır. Hucûrat suresinde geçen şu’ûb (halklar) kelimesinden ilham alarak İslam’ın eşitlik prensibini savunanlar (Ehlü’t-Tesviye) bu akımın ilk öncüleri kabul edilmiştir. İlerleyen zamanlarda Şu‘ûbiye, Arapları aşağılama ve kendi kavmini övme üzerine kurgulu bir edebi akıma dönüşmüştür. Toplumda bu akıma gösterilen rağbet, toplumsal ayrışma ve bölücülük olarak algılanmıştır. Öyle ki bu akıma taraftar olanlar, dinden uzaklaşma ve İslam öncesi inançlara dönme suçlamalarına muhatap olmuştur. Şu’ûbîliğe en fazla desteği Farslıların verdiği ve diğer Müslüman milletlere de öncülük ettikleri bilinmektedir. Endülüs’te görülen şu’ûbîlik Farslılardan büyük ölçüde etkilense de, biraz daha yumuşak dil ve üsluba sahiptir. Ne var ki Endülüslü İbn Garsiye’nin Şu‘ûbiye Risâlesi doğudakileri aratmayacak bir sertlikte Arapları eleştirmektedir. Ebû Âmir İbn Garsiye (ö. 477/1084), Endülüs Emevî Devleti’nin (756-1031) son yıllarında yaşamış mevâli/Sakâlibe kökenli önemli bir şairdir. Endülüs Emevîleri, İber yarımadasında güçlü bir medeniyet ve müşterek kültür iklimi oluşturmuştur. Farklı din, dil ve kültürleri bir arada yaşatmış ve tüm tebaayı bir ümmet çatısı altında adeta bütünleştirmiştir. İbn Garsiye’nin yazdığı risâle, bu akımın Endülüs’te yazılmış ilk edebî ürün olma özelliğine sahiptir. Risâle, acemlerin özelde beyazların (Hint-Avrupa halklarının), Araplardan her bakımdan üstün olduğu görüşü üzerine kurgulanmıştır. Roma ve İran tarihleri beyazların ortak medar-ı iftiharı olarak sunulmuştur. Söz ve edebi sanatlar kullanılarak Arapların onlardan her bakımdan geri oldukları ve sefil bir yaşam sürdükleri veciz bir tarzda anlatılmıştır. Araplar geçmiş ve hâli hazırlarıyla küçümsenmiş ve aşağılanmıştır. Hz. Peygamber’i öven ifadelere yer verilmiş, ancak onun atalarının Arap olmadığı vurgulanmıştır. Şu‘ûbiye Risâlesi, yazıldığından itibaren fikri ve edebi çevrelerde geniş yankı uyandırmıştır. Hakkında çok sayıda reddiye kaleme alınmıştır. Bu eser İbn Garsiye’nin adıyla adeta özdeşleşmiştir. Şu‘ûbiye denilince ilk akla gelen isimlerden biri olmuştur. Şu‘ûbiye akımının günümüzdeki birçok sosyal, kültürel, felsefî, siyasi akım ve düşünceleri etkilediği hatta onlara ilham kaynağı olduğu düşünülmektedir. Makalemizin bu akım hakkında yapılan çalışmalara katkı sunacağı ümit edilmektedir. Geçmişten günümüze Şu’ûbîliğin en başat eserleri arasında sayılan bu risâlenin dilimize tercüme edilmesi, önemli bir boşluğu telafi edecektir. Tercümesini yaptığımız risâle, Abdüsselam M. Harun’un Nevâdiru’l-Mahtûtât eseri içerisinde bulunmaktadır. Bu eserde İbn Garsiye ile Şu‘ûbiye akımı hakkında önemli bilgiler verilmektedir. Makalemizde başkaca müelliflerin eserlerinden de istifade edilerek Şu‘ûbiye akımı (özelde Endülüs Şu‘ûbiyesi), İbn Garsiye ve Şu‘ûbiye Risâlesi ana hatlarıyla tanıtılmaktadır. Son bölümde ise risâlenin tam metin ve tercümesine yer verilmektedir.Keywords : İbn Garsiye, Endülüs Şu‘ûbiyesi, Araplar, Acemler