- Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları (HÜTAD)
- Issue: 30
- "REDDİYE"NİN TÜRK ŞERH EDEBİYATINDAKİ GELİŞİMİ VE İBNÜ’L-KEMÂL’İN MOLLÂ CÂMÎ’YE REDDİYESİ...
"REDDİYE"NİN TÜRK ŞERH EDEBİYATINDAKİ GELİŞİMİ VE İBNÜ’L-KEMÂL’İN MOLLÂ CÂMÎ’YE REDDİYESİ
Authors : Muhammet Ince
Pages : 127-142
Doi:10.20427/turkiyat.431242
View : 12 | Download : 8
Publication Date : 2019-07-06
Article Type : Research
Abstract :Karşı çıkılan bir düşünce veya inancın, delil ve dayanakları çürütülmek suretiyle kaleme alınan eserlere, genel manasıyla, "reddiye” adı verilmiştir. İslam dünyasında ortaya çıkan inanç ve fikir planındaki ayrılıklar sonucu meydana gelen reddiye yazma geleneği, ilmi konuların gelişmesiyle birlikte, dil ve edebiyat gibi çeşitli bilim dallarında da sürdürülmüştür. Bu manada yazılan eserlerden bir tanesi İbnü’l-Kemâl’in Şerhu’l-Kasîdeti’l-Hamriyye adlı Arapça eseridir. Bilindiği üzere, mutasavvıf Arap şairi İbnü'l-Fârız'ın Dîvân’ında yer alan meşhur Hamriyye kasidesine, bugüne dek, başta Dâvûdu’l-Kayserî olmak üzere, İbnü’l-Kemâl, Bedreddîn-i Bûrînî, Abdulganî-yi Nâblusî, Abdurrahmân-ı Câmî, İdrîs-i Bitlisî, Abdüsselâm b. Numân, İsmâil-i Ankaravî ve Abdullâh-ı Salâhî gibi çok sayıda önemli şahsiyet tarafından Arapça, Farsça ve Türkçe olmak üzere yirmi kadar şerh ve tercüme yazılmıştır. Şüphesiz bu çalışmaların her biri ayrı bir öneme sahiptir. Ancak İbnü’l-Kemâl’in şerhini farklı kılan, eserin şerh olmaktan öte, reddiye niteliğinde olmasıdır. Nitekim İbnü’l-Kemâl yazdığı bu şerhle, bir taraftan söz konusu kasidenin açıklamasını yaparken diğer taraftan, daha önce aynı kasideyi Farsça şerh eden Câmî’yi, isim vermeden, bazı noktalarda tenkit etmiştir. İlk bakışta pek fark edilmeyen üstü kapalı bu tenkitler, aslında eserin yazılmasını sağlayan en önemli amildir. İbnü’l-Kemâl’in reddiye niteliğindeki bu itiraz noktaların tespit ve değerlendirmesi çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır.Keywords : Reddiye, İbnü’l-Kemâl, tenkit, şerh, Abdurrahmân-ı Câmî, hamriyye, kaside