MUHİBBÎ DİLİNDEN KANÛNÎ SULTAN SÜLEYMAN’IN ADALET ANLAYIŞI
Authors : Nagehan Uçan Eke
Pages : 145-169
Doi:10.17133/tba.73087
View : 11 | Download : 8
Publication Date : 2015-06-14
Article Type : Other
Abstract :Osmanlı padişahları yasama, yürütme ve yargı yetkilerini uhdelerinde bulundurmakla birlikte, devleti patrimonyal bir biçimde değil, kanunlara ve hukukun üstünlüğüne göre yönetmişlerdir. Osmanlı devlet yönetiminde öne çıkan en önemli özelliklerden birisi adalet ilkesidir. Osmanlı padişahlarının meşruiyetlerinin başında Kur’ân ve sünnetteki hükümleri uygulamak gelir. Nitekim Kur’ân’ın dört temel esasından biri adalettir. Bundan dolayı padişahlar kendilerini "efrad-ı nâs menziline” indirerek hukukun üstünlüğünü esas almışlar, reaya taifesini Allah’ın bir emaneti olarak görmeyi, onları himaye etmeyi ve kimsenin zulüm yapmasına müsaade etmemeyi padişahın vazifesi bilerek hareket etmişlerdir. Yöneticiye yüklenen "hall ve akd” fonksiyonu, bütün tebaa arasındaki ilişkilerin adaletli bir şekilde sağlanmasıdır. Osmanlı Devleti’nde pek çok konuda olduğu gibi adalet anlayışında da zirve noktasına Kanûnî Sultan Süleyman döneminde ulaşılmıştır. Kendisine "Kanûnî” denmesi yeni kanunlar icat etmesinden dolayı değil, mevcut kanunları yazdırtıp çok sıkı bir şekilde tatbik etmesinden dolayıdır. Kanûnî’nin adalet anlayışının izlerine tarihî olayların yanında, Muhibbî mahlasıyla yazdığı bizzat şahsına ait gazellerinde de rastlanır. Bu çalışmada, Dîvân’ının taranmasıyla elde edilen beyitlerin ışığında "Muhteşem Kanûnî” sıfatıyla anılan ve bir asra damgasını vuran zirve şahsiyet Kânûnî Sultan Süleyman’ın adalet algısı ve anlayışı ortaya konulacaktır.Keywords : Muhibbî, Kanûnî Sultan Süleyman, adalet