- Türkiye Jeoloji Bülteni
- Vol: 3 Issue: 2
- (German) Beitraege zur geologischen Kenntnis der Umgebung von Ngaundere, in Adamaua, Kamerun
(German) Beitraege zur geologischen Kenntnis der Umgebung von Ngaundere, in Adamaua, Kamerun
Authors : Von Herbert P. T. Hyde
Pages : 69-102
View : 16 | Download : 6
Publication Date : 1952-01-31
Article Type : Research
Abstract :Kamerun 1901 ile 1914 seneleri arasında Alman İmparatorluğu tarafından geniş bir mikyasta ilmî araştırmalara sahne olmuştur. 1919 da başlayan ''Manda" idaresinde bu ilmî faaliyette gerileme kaydedilmiştir. Böylece 1944 tarihine kadar Kamerun üzerine neşredilen 279 fennî eserden 176 si Alman yazarları tarafından meydana getirilmiştir. Bu saha hakkındaki bilgi pek mahduttur. Tafsilâtlı bir jeolojik harita olmadığı gibi bu bölgenin yegâne topografik haritası 1913 de Berlin'de basılmış olan 1:300.000 mikyaslı Moisel haritasıdır. Halihazırda havadan yapılan harta gene 1:300.000 mikyasında olup eski Moisel haritasından daha az malûmat ihtiva etmektedir. Jeolojik bilgi verme hususunda ilk teşebbüs 1887 de GUERICH ve bundan sonra da 1869 da STROMER von REICHENBACH tarafından verilmiştir. Granitler Metamorfitlerden tefrik edilmiş ve her ikisinin bazalt, fonolit ve andezit lavlariyle katedildiği gösterilmiştir. Bilâhare Mbere vadisinde yaşları belli olmıyan ve fosil ihtiva ettikleri bildirilen bazı sahralar bulunmuştur. Daha yeni hartalarda kristalin taşları yaşlandırmak teşebbüsü bazı karışıklara sebep olmuştur. Morfoloji bakımından bölge, granit tepelerle kesilen pek az bitki ihtiva eden ıssız düzlüklerden ibarettir. Granit tepelerinden maada genç volkanik tüflerden müteşekkil küçük yuvarlak tepeler görülür. Bazan bu kraterler bir yanı aşınarak at nalı şeklini gösterirlersede de umumiyetle iyi muhafaza edilmişlerdir. Yalnız iki fiziyografik ünite dikkati çekmektedir. Biri MGAUNDERE'nin 40 kilometre doğusunda 2000 metre irtifaa yükselen fonolit kompeksinden mürekkep CHANGA kitlesi, diğeri de MBERE nehri fay bölgesidir. Bölgenin hidrolojisinden kısaca bahsettikten sonra eski erüptif taşları yaş bakımından ayırt etmeğe calışmanın imkânsızlığına işaret edilmektedir. Mıntıkada çalışanların hepsi iki cins erüptif taş tanımışlar ve bunların birbirinden kolayca ayrılmıyacağını kabul etmişlerdir. Kanaatimizce yegâne tefrik imkanı saf granitlerle şistozite çeşitlerini ve bunların karışmalarını tanımakla mümkün olabilir. Mesozoik, hattâ daha genç granitlerin mevcudiyeti hususuna temas edilmiş lâkin kesin bir karara varılmamıştır. Genç volkanik sahralar 2500 kilometre kare istiap ederek cenuba doğru MBERE vadisine kadar temadi ederler. Satha pek az efüziv sahra erişmiş bulunmaktadır. Dikkate değer bir olay müteaddit ağaç gövdelerinin hornblentli olivin bazaltları içinde NGAUNDERE'nin 14 kilometre cenubunda müşahede edilmesidir. Bazaltlarla Fonolitlerin yaş münasebetleri tezekkür edilmiş ve eski muharrirlerden ayrılınarak Fonolitlerin Bazaltlardan eski olduğu, hiç olmazsa bazaltlar içinde enterstratifiye vaziyette bulundukları ileri sürülmüştür. CHANGA kütlesinden bahsedilmiş ve bunun etrafının çöküntü durumuna işaret edilmiştir. Bazalt indifalarının yaşı katiyetle söylenememekle beraber pek genç oldukları hattâ insanlar tarafından müşahede edilmiş olmaları not edilmiştir. MBERE garbinde görülen sedimenter sahralara gelince muharrir bunlardan başka rüsubî sahralar olduğunu ve greler içinde Cupressionoxylon bulunduğunu kabul etmemektedir. Bu sedimanların KATANGA sisteminin üst KUNDELUNGU yani Paleozoik, KARRU (alt Jurasik-üst Triyas) veyahut TENGELIN (üst kratase-Eosen) devrelerine ait olmalarına işaret edilmiştir. Son kısımda tektonik hareketlerden bahsedilerek MBERE vadisinin bazaltlardan sonra çöktüğüne işaret edilerek deliller ibraz edilmiştir.Keywords : Kamerun, Ngaundere, Civarının