Gelibolu Vilayetinde Mübadele ve Mübadele Sırasında Yaşananlar
Authors : Mithat Atabay
Pages : 97-116
View : 24 | Download : 12
Publication Date : 2018-01-31
Article Type : Research
Abstract :Gelibolu, 1914 yılında Edirne Vilayeti’ne bağlı sancak merkeziydi. Gelibolu Sancağı’na bağlı kazalar; Gelibolu merkez, Keşan, İpsala, Şarköy, Eceabat ve İnöz (Enez)’di. Balkan Savaşları sırasında Edirne’nin ve Gelibolu yarımadası hariç tüm Trakya topraklarının kaybedilmesi üzerine Gelibolu kısa bir süre Tekfurdağı Sancağı’na bağlandı. Ancak Edirne’nin geri alınması üzerine, Osmanlı Dâhiliye Nezareti, 6 Ağustos 1913 tarihli kararıyla Gelibolu Sancağı’nı tekrar Edirne Vilayeti’ne bağladı. 1914 yılında Gelibolu Sancağı’nın genel nüfusuna bakıldığında nüfusun 1/3’i Müslüman 2/3’i Gayrimüslim olduğu görülmektedir. Çanakkale Savaşları’nın başlaması ile bölgenin önemli bir kısmı savaş bölgesinin içerisinde kaldı. Bu sırada bölgede yaşayan bazı Rumların Osmanlı Devleti’nin savaştığı güçlere yardım ettiği tespit edildiğinden Rumların 15.423’ü başka bölgelere nakledildi. 11.238 Rum ise Yunanistan’a firar etti. 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandıktan sonra İtilaf Devletleri Çanakkale Boğazı’nı ve Gelibolu Yarımadası’nı işgal ettiler. Fransızlar Gelibolu yarımadasında 3.000 ve İngilizler de Çanakkale bölgesine 4.000 kişilik bir kuvvet çıkararak bölgeyi denetim altına almaya çalıştılar. Bir İngiliz Albay’ın idaresinde oluşturulan komisyon bölgeyi yönetmeye başladı. Paris Barış Görüşmelerinin başlamasıyla birlikte Yunanlıların denizden Rumları tekneler ve gemilerle Çanakkale, Ayvacık ve Gelibolu sahillerine getirdikleri ve Rum göçmenleri bölgeye yerleştirdikleri görüldü. Amaç nüfus yapısını değiştirerek bölgeyi ilhak etmekti. İzmir’in işgalinden sonra gelişen olaylar sonucunda 22 Haziran 1920 tarihinden itibaren Yunanlıların saldırıları karşısında Çanakkale hariç olmak üzere bölgedeki yerleşim birimleri Yunanlıların işgaline uğradı. Gelibolu yarımadasında ise Beyaz Ruslar Fransızlar tarafında getirilerek yerleştirildi. Beyaz Ruslar onüç ay burada kaldılar. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlayan Kurtuluş Savaşı sonucunda 1922 yılı Eylül ayında bölge Yunan işgalinden kurtarıldı. Sadece Boğazlar Bölgesi olarak tanımlanan saha İngilizlerin denetiminde kaldı. İngilizler kesin barış antlaşması yapıldığında bölgeyi boşaltmayı kabul ettiler. Lozan Antlaşması’nın onaylanmasından sonra Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası da Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti yetkililerine teslim edildi. Lozan Konferansı sırasında 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan protokol gereği 1923 yılı Kasım’ında Yunanistan’la mübadele yapılmaya başlandı. Çanakkale’de bulunan yaklaşık yirmiikibin Rum buradan ayrıldı. Bu Rumların onbini daha 1922 yılı Eylül ayının 25’inden önce Gelibolu’dan Gökçeada’ya geçtiler. Daha sonra buradan Yunanistan gittiler. Mübadelenin başlamasıyla birlikte Çanakkale ve Gelibolu’ya da mübadiller getirildi. Buraya getirilen mübadillerin hemen üretici duruma getirilmesi için büyük çaba sarf edildi. Yıllardır devam eden savaş ve işgal nedeniyle Gelibolu’da insan ve iş gücüne ihtiyaç bulunmaktaydı. Mübadele ile Gelibolu vilayetinde iskân edilen mübadiller bir taraftan yeni geldikleri bu topraklara adapte olmaya çalışırken diğer taraftan da özellikle sıtma ile de mücadele etmek zorunda kaldılar. Bu bildiri de Arşiv belgelerine dayanarak 20.yüzyılın başında peşpeşe savaş, hastalıklar ve göçlerle karşı karşıya kalan bölgedeki değişim, mübadele ana ekseninde ele alınacak ve nüfustaki değişimin toplumsal yaşama yansımalarına da değinilecektir.Keywords : Gelibolu, nüfus mübadelesi, Türkiye, Yunanistan, Lozan Konferansı