النّحو العربي بين الأصالة والمنطق
Authors : Ahmad Alhussein
Pages : 127-159
Doi:10.46231/akademiar.696170
View : 13 | Download : 9
Publication Date : 2020-12-24
Article Type : Research
Abstract :Nahiv ilmi, dili kayıt altına almak ve onu hatalardan uzak tutmak amacıyla hicri birinci yüzyılın sonlarında ortaya çıkmıştır. İkinci yüzyılda da bu ilim nahivciler tarafından tam bir sisteme oturtulmuştur. Bilindiği üzere Yunan eserlerinin Arapçaya çeviri faaliyeti çok daha önceleri bu kitapları Süryaniceye çeviren Süryanilerin katkısıyla hicrî birinci yüzyılda başlamıştır. Hicrî ikinci yüzyılın sonunda ise Aristo’nun Mantık ilmine dair bazı kitapları da tercüme edilmiş ve Mutezile de bu çalışmaların etkisi altına girmiştir. Bu etki nahiv çalışmalarında da kendini hissettirmiştir. O dönemde akademik çevreyi kelamcı, fıkıhçı ve gramerciler oluşturuyordu. Bu çevrelerin dönemin popüler olan kültürel akımlarından ve özellikle de Aristo mantığından etkilenmesi gayet doğaldı. Kelamcılar Aristo mantığına önem verdiler ve temel yaklaşımlarına bağlı kalarak özgün duruşlarını muhafaza etmekle beraber Yunan düşüncesinden de etkilenmişlerdir. Aynı şekilde fıkıhçıların da araştırma, cedel ve münazara konularında kendilerine ait bir sistemleri olduğu görülmektedir. Nahiv ilmi de böyle bir çevrede doğmuş ve kurallarını oluşturmuştur. Modern araştırmacılar, nahiv usulü hakkında söylenenleri etraflıca irdeleyen çalışmalar ortaya koymuşlardır. Ancak bazı oryantalistlerle bazı Arap araştırmacılar nahiv ilminin Yunan mantığından etkilendiğini ifade etmiş diğer bir grup ise bu görüşe karşı çıkmış ve Arap gramerinin yabancı etkilerden uzak sayılabilecek bir ortamda doğduğunu iddia etmişlerdir. Üçüncü bir grup ise bu iki görüş arasında orta bir yol tercih etmiştir. Bu çalışma, Arap nahvinin orijinalitesini ve mantık ilminden derlenmemiş olduğunu ortaya koymayı hedeflemektedir.Keywords : Arap Grameri, Gramerciler, Kelamcılar, Kültürel Tesirler, Aristo Mantığı, Fikri Tesirler, Oryantalistler