BYZANTINE PERIOD IN KEDREAI (SEDIR ISLAND): CHURCHES
Authors : Adnan Diler, Hatice Özyurt Özcan
Pages : 443-492
View : 18 | Download : 7
Publication Date : 2012-05-01
Article Type : Research
Abstract :Hıristiyanlığın Karia’da egemen olmaya başladığı M.S 5. yüzyıldan itibaren Kedreai Adası’nda bir Hıristiyan yerleşimin varlığı -tarihi kaynaklarca desteklenmese de - mimari kalıntılar ve diğer buluntular yardımıyla açıkca görülmektedir.. Kedreai’de kiliseler, limanlar, hamamlar, bir sokak etrafında dükkânlar, konutlar ve sarnıçlardan oluşan önemli bir Bizans yerleşimi bulunmasına karşın, Bizans kent ve piskoposluk listelerinde adının geçmemiş olması şaşırtıcıdır. Kedreai uzun bir süre daha çok antik dönem eserleriyle önem kazanmış, Bizans dönemine ait yapıları, adayı inceleyen araştırmacıların yayınlarında kabaca yapılmış tanımlarla sınırlı kalmıştır. Adadaki Bizans yapılarıyla ilgili ilk ayrıntılı çalışma Ruggieri tarafından gerçekleştirilmiş ancak araştırmacı sadece üç kilise kalıntısını görmüş ve bunları değerlendirmiştir. Yoğun bitki dokusuna sahip olan adanın doğal yapısı birçok eseri gizlemektedir. 2008 yılı yazında adada yaptığımız yüzey temizliği sırasında bitki dokusu altında gizlenmiş yapıların büyük bir bölümü açığa çıkarılmıştır. Kedreai adasında bugün için tespit edilmiş beş kilise kalıntısı ve bir vaftizhane bulunmaktadır. Bunlardan dördü adayı çevreleyen Helenistik kentsurlarının dışında yer alır. Surların dışında kalan dört kiliseden ikisi adayı ikiye ayıran kıstağın batı tarafında diğer ikisi ise antik yerleşimin olduğu kıstağın doğu tarafındadır. Surların içinde yer alan kiliselerden biri Apollon Kutsal Alanı üzerinde diğeri ise adanın kuzeybatısında konumlanır. Ada’da şu an için bilinen beş kilisenin üçü bazilikal, diğerleri tek nefli plan özelliği göstermektedir. İsim ve tarihleri konusunda yardımcı olacak yazıt ve yazılı kaynak bulunmadığından kiliselere boyutları, konumları ve planlarına bağlı adlandırmalar yapılmıştır. Ada üzerindeki üç bazilikal kilise mimari, litürjik ve dekoratif unsurlarıyla yalnızca Karia’da ve Anadolu’da değil aynı zamanda Ege ve Akdeniz çevresinde de çok yaygın olan özelliklere sahiptir. Bu kiliseleri daha belirleyici veriler olmaksızın bile, plan tipolojilerine baklarak kabaca 5- 6. yüzyıl içerisinde herhangi bir yere yerleştirmek yanlış olmayacaktır. Ada’daki ikinci yapı grubunu tek nefli örnekler oluşmaktadır. Bu plan tipindeki yapıların Erken Hıristiyanlıktaki varlıkları ile birlikte özellikle Orta Bizans dönemi içinde yaygınlaştıkları ve son Bizans döneminde de kullanıldıkları bilinmektedir. Ancak bu olgunun adadaki örneklerin tarihlemesinde sorun yarattığını söylemeliyiz. Duvar dokularının tarihlemede kullanılamaması yapılara ait diğer buluntulara yönelmeyi gerektirmiştir. Vaftizhanenin, konumu ve işlevi açısından bazilikal yapılarla aynı dönemden olduğu, kalıntıların içinden çıkan cam kandillerle de desteklenmiştir. Ada’nın diğer tek nefli yapısı olan Kıstak Kilise’nin yüzey buluntuları arasında tarihlemeye yönelik hiçbir bezeme unsura rastlanmamış olması yapının değerlendirilmesini güçleştirmektedir. Sonuç olarak şunu söyleyebiririz ki birçok dini ve sivil yapıyı barındırmasına karşın Bizans tarihindeki yeri tam olarak bilinmeyen bu küçük adada yapılacak kapsamlı kazı çalışmaları, yapıların tanınmasına ve bilinmeyenlerin aydınlatılmasına yardımcı olacaktırKeywords : Kedreai, Kilise, Karia, Hıristiyanlık