ISAURIA BÖLGESİ’NDEN BİR KAYA ANITI: BASAMAKLI SUNAK MI? MEZAR MI?
Authors : Aytekin Büyüközer
Pages : 405-446
View : 17 | Download : 10
Publication Date : 2015-05-01
Article Type : Research
Abstract :Isauria Bölgesi’nin güneyinde, Pamphylia, Pisidia ve Dağlık Kilikia Bölgeleri’nin sınırındaki antik yerleşimlerden biri olan Dibektaşı, İç Anadolu’yu Akdeniz’e bağlayan yol güzergahları üzerinde önemli bir konumda yer almaktaydı. Söz konusu konumu nedeniyle Dibektaşı antik yerleşimi, Isauria Bölgesi’nin kalbi olarak nitelendirilmiştir. Günümüzde genel olarak Antalyalı göçerler tarafından kullanılan bir yayla olan Dibektaşı’nda yıllardır devam eden kaçak kazılar nedeniyle, T. B. Mitford tarafından tapınak olabileceği belirtilen kesme blok taşlardan inşa edilmiş yapı haricinde mimari kalıntı görmek mümkün değildir. Bununla birlikte çok sayıda ostothek gövde ve kapağı ile bazı mimari parçaları hala arazinin çeşitli noktalarında, yayla evlerinin duvarlarında ve çeşmelerde görebilmek mümkündür. Ostotheklerin bulunduğu bu alanda bir de basamaklı kaya anıtı yer almaktadır. Dibektaşı’nda farklı zamanlarda çalışmalar yapmış olan araştırmacıların tamamı bu kaya anıtını, Kybele kültünün bölgedeki temsilcilerinden birisi olarak yorumlamıştır. Frig basamaklı sunakları ile birlikte değerlendirilen bu kaya anıtı bazı uzmanlarca M.Ö. 6. yy civarına tarihlendirilmiştir. Anıt, özellikle doğal kayanın traşlanması ile oluşturulan basamaklı düzenlemesi ile araştırmacıların vurguladığı gibi Frig kökenli basamaklı sunaklarla benzerlik içindedir. Ancak basamaklı kaya anıtındaki bazı detaylar dikkate alındığında anıtın kült alanı olamayacağı anlaşılmaktadır. Bu detaylardan ilki, 2 numaralı anıt üzerinde yer alan bir teknedir. Bazı araştırmacılar, anıt üzerindeki bu düzenlemenin sunu amaçlı olduğunu iddia ederken bazıları Frigya basamaklı sunaklarındaki gibi taht olduğunu belirtmiştir. Ancak bu düzenleme aslında bir kaya ostotheğidir. Basamaklarla yükseltilmiş kaya ostothekleri, lahitler ve khamosorionlar hem Isauria Bölgesi’ndeki yerleşim birimlerinden hem de diğer bölgelerdeki merkezlerden bilinmektedir. Anıtın basamaklı sunaktan ziyade bir mezar olduğunu gösteren diğer önemli detay anıt üzerinde bulunan üç kabartmadır. Kabartmalardan iki tanesinin Medusa olması ise anıtın mezar olabileceği fikrini doğrudan destekleyen önemli bir kanıttır. Diğer kabartmanın da bir süvari olması ve bu figüründe medusa gibi bölgedeki kaya mezarları ve ostothek gövdelerinde sıklıkla karşımıza çıkması anıtın mezar olabileceği düşüncesini destekleyen bir başka unsurdur. Farklı bölgelerde tespit edilen basamaklı sunakların hiçbiri üzerinde böylesi kabartmalar görülmemektedir. Kabartma olan örneklerin hemen hepsi Frigya Bölgesi’nden olup buradaki kabartmaların da tamamen Kybele kültü ile ilişkili oldukları görülmektedir. Ana kayanın tıraşlanması ile oluşturulan basamaklar, anıtın mezar olabileceği konusunda soru işaretleri yaratabilir. Ancak Isauria, Lykaonia, Lykia, Frigya ve Karia Bölgeleri’nde tespit edilen, basamaklarla yükseltilmiş mezar örnekleri bu soru işaretlerini ortadan kaldırmaktadır. Tüm bu unsurlar dikkate alındığında basamaklı kaya anıtı, burası hakkında değerlendirmelerde bulunan araştırmacıların aktardığı gibi ana tanrıça kült alanı olmayıp, olasılıkla bir Roma askeri için yapılmış bir kaya ostotheğidir.Keywords : Isauria, Basamaklı Sunak, Mezar, Kaya Ostotheği, Medusa, Süvari.