- OLBA
- Issue: 26
- SALAT TEPE RİTÜELLERİNE İLİŞKİN BULGULARIN HİTİT-HURRİ METİNLERİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI...
SALAT TEPE RİTÜELLERİNE İLİŞKİN BULGULARIN HİTİT-HURRİ METİNLERİ İLE KARŞILAŞTIRILMASI
Authors : Kurtuluş Kiymet
Pages : 29-96
View : 16 | Download : 9
Publication Date : 2018-05-01
Article Type : Research
Abstract :Salat Tepe, Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nin 25 km doğusunda yer almaktadır. Höyükte 2000-2013 yılları arasında bir kurtarma kazısı yapılmıştır. Ilısu Barajı’nın suları altında kalacak olan Salat Tepe’nin iskân tarihi Erken Kalkolitik dönemle başlamaktadır. MÖ 5. binden M.S. 19. yüzyıla kadar olan zaman diliminde zamansal boşluklarla birbirinden ayrılan beş ana dönem saptanmıştır. Erken Tunç Çağı I’den sonra höyük terk edilmiş ve Erken Tunç IV’te tekrar yerleşime açılmıştır. Yaklaşık olarak MÖ 2400’den M.Ö. 1400’e kadar kesintisiz bir yerleşim görülmektedir. Bu tarih aralığı Erken Tunç IV (Dönem IIA: Tabaka 6-5), Orta Tunç (Dönem IIB: Tabaka 4-3) ve Geç Tunç I (Dönem IIC: Tabaka 2-1) Çağları’na karşılık gelmektedir. Salat Tepe, Geç Tunç Çağı ortalarında tekrar terk edilmiş ve Erken Demir Çağı’nda bir kez daha iskâna açılmıştır. Höyükte yapılan kazılar sonucunda birtakım ritüellerin arkeolojik izlerine ulaşılmıştır. Bu arkeolojik izler kanlı kurban olarak adlandırdığımız hayvan kemikleri ve kansız kurban olarak tanımladığımız ritüel nesneleridir. Hayvan kemikleri yavru köpek, yavru domuz, genç bir geyik, kuzu ve büyük baş hayvanlardan oluşmaktadır. Ritüel nesneleri çoğunlukla kil olmak üzere, taş ve metalden yapılmıştır. Bu arkeolojik buluntular kapı eşiklerinde, temellerin altındaki çukurlarda, bina molozuna kazılmış çukurlarda, çukurlara yerleştirilen kapların içerisinde bulunmuştur. İnsanları bu türlü ritüelleri yapmaya iten sebepler olmalıdır. Salat Tepe’de deprem ve yangın izlerine rastlanmıştır. Konutları depremle yerle bir olan insanların yeni binalarını inşa ederlerken onun daha sağlam ve uzun ömürlü olması için birtakım yapı ritüelleri gerçekleştirdikleri anlaşılmaktadır. Bu ritüellerle bir önceki tabaka "kapatılmış”, ya da binaların işlevi dönüştürülmüştür. Salat Tepe’de gördüğümüz ritüel içerikli arkeolojik buluntuları Hitit-Hurri çiviyazılı belgeleri ile karşılaştırma imkânı vardır. Her ne kadar Hitit-Hurri metinlerinin çoğu, Salat Tepe’de Orta Tunç Çağı I yerleşiminin sona ermesinden sonra ortaya çıksa da bu çiviyazılı belgelerle, arkeolojik belgeler arasında kimi benzerlikler kurulabilmektedir. Bu durum kazılar sonucunda elde edilen buluntuları daha iyi anlama olanağını bizlere vermektedir. Salat Tepe’de yapı ritüelleri gerçekleştirilmiş olsa bile bunu Hitit-Hurri çiviyazılı belgeleri ile karşılaştırırken sadece yapı ritüellerine değil, sayısı bir hayli fazla olan büyü metinlerine de başvurulmalıdır. Çünkü büyü metinlerinde, tıpkı Salat Tepe’de örneklerini gördüğümüz gibi kurban çukurları ve o çukurlarda sunulan kanlı ve kansız kurban örnekleri mevcuttur. Hitit-Hurri çiviyazılı belgelerinde kurban söz konusu olduğunda başlıca unsurlardan biri kurban çukurlarıdır. Bu çukurlarda sunulan hayvanlar arasında kuş ve domuz bulunmaktadır. Salat Tepe’de domuz yavrusu en çok tercih edilen kurban hayvanları arasındadır. Kuşların yakılması örneğine rastlanmasa da 5. tabakada yanmış hayvan kemikleri görülmüştür. 4. ve 2. tabakalarda gördüğümüz ters çevrilmiş kâse içindeki yavru domuz kurbanı da Yazılıkaya A ve B odaları arasındaki kurbanı hatırlatmaktadır. Ritüel kalıntıları temellerin altındaki çukurlardan da elde edilmiştir. Hitit metinlerine göre temellerin altına çok miktarda sunu konmakta, kurban çukurlarına hamur, kil ve metalden yapılma pek çok ritüel nesnesi bırakılmaktadır. Bunlar arasında pişmiş toprak figürinler, gümüşten kulak ve merdiven modelleri yer almaktadır. Salat Tepe’deki başlıca ritüel buluntular insan ve hayvan figürinleridir. Bu çalışmada Salat Tepe ritüellerini Hurriler’le ilişkili tutmak mümkün müdür sorusuna yanıt aranacaktır. Burada gördüğümüz ritüel uygulamalarının Hurri etkili Hitit metinleri ile olan benzerlikleri açıktır. Bunun yanı sıra çiviyazılı metinler Kuzey Mezopotamya’da Akad döneminden itibaren Hurriler’in Sami toplumlarla birlikte yaşadığını kanıtlamaktadır. Hurriler, zaman içerisinde Fırat’ın batısına yayılmışlardır. Fırat ve Dicle arasındaki varlıkları da Hitit metinleri ile saptanmaktadır. Hurrice bir isim taşıyan Tunip-Tešup adlı bir kralın hüküm sürdüğü Tikunani krallığının varlığı I. Hattušili dönemi metinlerinden bilinmektedir. Tikunani krallığının Yukarı Dicle havzasında yer aldığı düşünülmektedir. Hitit kralları I. Hattušili ve I. Muršili, Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu’da Hurriler’e karşı mücadele etmişlerdir. Bu çevredeki Hurri varlığını daha sonraki Hitit metinleri de doğrulamaktadır. Buna göre Salat Tepe’nin Hurriler tarafından iskân edilmiş olması mümkündür ve Salat Tepe’de açığa çıkan ritüel kalıntıları da Hitit-Hurri metinlerinde anlatılan ritüellerin arkeolojik kanıtları görünümündedirKeywords : Salat Tepe, Hititler, Hurriler, Ritüel, Kurban, Çiviyazılı Belgeler, Tunç Çağı.