ESKİ TÜRKÇE FAL METİNLERİNDE ALKIŞ VE KARGIŞ SÖYLEMLERİ
Authors : Emrah Bozok
Pages : 71-78
View : 26 | Download : 8
Publication Date : 2022-03-22
Article Type : Research
Abstract :İnsanoğlu, var olduğu andan beri hem kendisiyle hem de çevresinde gördüğü bilinmeyenlerle ilgili bazen olumlu bazen de olumsuz endişe duygusu taşımaktadır. İnsan, her zaman talihini ve gelecekte onu nelerin beklediğini merak etmiştir. İnsanlık tarihini de etkileyen endişeyle karışık merak güdüsü, falcılık, kâhinlik, sihir, büyücülük gibi uğraşı alanlarını ve mesleklerini ortaya çıkarmıştır. Eski Sümer, Çin, Mısır, Roma medeniyetlerinde binlerce yıllık geçmişleriyle ve gizemli yönleriyle hürmet gören bu meslek sahipleri, devirlerinde geleceğini merak eden güçlü yöneticilerin yanında, saraylarda bulunmuşlardır. Kadim Türk tarihinde de bu işi kamlar, şamanlar üstlenmiştir. Gelecekten haber alma, uğurlu ve uğursuz olanı bilme, hastalıklara şifa verme gibi insanüstü gizemli yetenekleri olduklarına inanılan kam ve şamanlar, bir nevi kâhinlik görevini de üstlenmiş bulunuyorlardı. Gösterdikleri maharetlerle Türk insanı arasında saygınlık kazanan bu kişiler, falcılıkla da ilgilenmişlerdir. Beyler, hanlar, hakanlar gibi toplumsal kabulü olan saygın kişilerin yanında yer tutan kişiler, muhatapları gözünde de saygınlıklarını korumuştur. Dünyanın en eski mesleklerinden olan falcılık da Türkler arasında karşılık bulmuştur. Eski Türkçe döneminde ırk ve körüm olarak karşılık bulan fal sözü, müstakil eserler oluşturacak kadar kabul görmüştür. Dönem verimleri arasında ok, çubuk, aşık kemiği ve zar gibi kullanılan çeşitli talih sembolleri ile fal ve kehanet ayinleri düzenlendiğini gösteren fal metinleri bulunur. Türklerin ilk alfabesi olan Köktürk harfleri ile yazılı şu an için eldeki en eski yazması, bir fal metni olan Irk Bitig’dir. Uygurlar döneminde Körüm Bitig olarak adlandırılan fal metinlerinin bulunması, bu uygulamaların devam ettiğini göstermektedir. Bir ileri aşamaya geçtiği görülen fal uygulamaları ve söylemleri bu işin usta eller üzerinden yapıldığını gösteren körümçi "bakımcı, falcı” meslek adının görülmesinden anlaşılabilir. İşlenmiş bir dile sahip olan fal metinlerinde talihini merak edip gelen muhatabına yönelik onu güdüleyecek, inandıracak ve mutlu edecek söylemler geliştirilmiştir. Alan araştırmacıları tarafından genellikle din dışı olarak görülen falların içinde alkış (dua) ve kargış (beddua) olan söylemler de bulunur. Yaygın kanıya göre dinî içerikli metinlerde görülen alkış ve kargışlar, Türk insanının en eski söylemlerinde dahi kalıplaşmış söz öbekleri olarak görülürler. Fal metinleri sadece iki kişi arasında geliştirilen söylemler gibi görünseler de aslında muhatabın çevresindeki insanları ve yaşam alanına dair görebileceği tüm nesneleri ilgilendiren geniş bir alana ve söz varlığına hitap etmektedir. Faldan medet umarak gelen muhatabın iyi dileklerle güdülenmesi, sürdürülebilirlik açısından önemli bir başvuru söylemini zorunlu kılar. Alkışlar, tam da bu durumunda körümçi’nin imdadına yetişir. Algısı yönlendirilmiş olan muhatabın istendik ve güdülenmiş tutumu, talihine dair duyacağı bütün olumlu söylemlere açıktır. Bu bakış açısıyla alkış söylemleri, fal metinlerinde bulunması gereken söz eylemleridir. Bu çalışmada Eski Türkçe fal metinleri, alkış ve kargış söylemleri bakımından incelenecek ve örnekler tespit edilecektir. Elde edilen örnekler, söylem analizi yöntemiyle değerlendirilecektir. Fal metinlerde görülen iyi niyet, övgü ve sövgü, lanet gibi söylemlerin varlığının tespiti, bu türe dair bakış açımızı değiştirecektir. Din dışı görülüp göz ardı edilen bu tür metinlerin bu bakış açısıyla ele alınması, aynı zamanda bu türün sınıflandırılmasının da yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşündürtecektir.Keywords : Alkış, Kargış, Kehanet, Falcılık, Eski Türkçe