Tecdid’e "Evet"; Lakin Ortada Tecdid Edilecek Bir Din Kalırsa!
Authors : Mehmet Hayri Kirbaşoğlu
Pages : 75-86
View : 13 | Download : 11
Publication Date : 2008-08-01
Article Type : Other
Abstract :Tecdid meselesinin İslam dünyasının, İslam ilim ve fikir geleneğinin inkâr edilemez bir olgusu olduğundan ve gündemi işgal eden öncelikli meselelerin başında geldiğinden kuşku yoktur. Kuşku duyulmaması gereken bir başka husus ise, tecdid düşüncesinin günümüz İslam dünyasında "taban”a egemen olan bir yaklaşım olmak şöyle dursun, finans, medya ve "ulema” araçları alanında adeta bir tekel oluşturmuş olan ve bu tekel sayesinde geniş halk kitlelerini yönlendiren katı muhafazakâr ve gelenekçi kesimler tarafından "ambargo” uygulanan, "istenmeyen” ilan edilen, öte yandan İslam dünyasının yöneticileri tarafından da "tehlikeli” görülen bir talep olduğudur. Böylelikle, biri muhafazakâr öteki seküler iki ateş arasında kalan "tecdid” talepleri bir türlü tabana yayılamamakta ve egemen yaklaşım haline gelememektedir. Ancak tecdid meselesinin karşı karşıya bulunduğu sıkıntılar, sadece bu yaklaşımın yaygınlaşmasının önündeki "harici” engellerden ibaret değildir. Zira tecdid düşüncesinin aşmak ve üstesinden gelmek zorunda olduğu kendi metodolojik ve epistemolojik meselelerinin de tam olarak çözüme kavuşturulduğu söylenemez. Dolayısıyla "tecdid” meselesinin halletmek zorunda olduğu, biri "metodolojik-epistemolojik” içe dönük yüzü, diğeri ise tecdid fikrinin tabana yayılması ile ilgili "tecdid siyaseti” denebilecek dışa dönük yüzü olduğu söylenebilir.Keywords : Tecdid, ictihad, reform, dini yenilenme.