RUFÂ’Î’NİN HÜSREV PAŞA’YA SUNDUĞU MANZUM TEBRİKNÂME
Authors : Enes Yildiz
Pages : 95-110
Doi:10.32579/mecmua.639243
View : 10 | Download : 9
Publication Date : 2020-03-27
Article Type : Research
Abstract :Klasik Türk edebiyatı yaklaşık altı yüzyıl boyunca farklı nazım şekilleri ve türlerle varlığını sürdürmüştür. Klasik Türk edebiyatı ile sosyal hayatın iç içe olduğunu örnekleyen önemli türlerden biri de tebriknâme/tehniyenâmelerdir. Edebî bir terim olarak tebriknâme; sosyal ve dini törenler, memduh için önemli olaylar vesilesiyle kaleme alınan; akraba, dost, devlet büyükleri, dinî şahsiyetler ve saygın kişilere sunulan; kutlama ve uğur dileme amacıyla yazılan manzum ve mensur eserlerdir. Divan edebiyatında 15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar sosyal hayatın farklı alanlarında manzum ve mensur olarak birçok tebriknâme yazılmıştır. Farklı nazım şekilleri ile yazılabilen tebriknâmeler daha çok kaside ve kıt’a nazım şekli ile yazılmıştır. Tebriknâmeler; törenler ve çeşitli olaylar üzerine yazılan kutlama metinleri olduğu için doğal olarak muhteva ile ilgili "methiye, kudûmiyye, gazavat-nâme/fetih-nâme/zafer-nâme, şehir şiiri, tarih düşürme, fahriye, bahariyye, sıhhat-nâme, cülûsiyye, sûr-nâme, ‘îydiyye, ‘arz-ı hâl, manzum mektup, nazire” gibi tür ve tarzlarla ilişkilidir. Bu çalışma Rufâ’î’nin kaside nazım şekli ile yazdığı ve Şeyhü’l-Vüzera Hüsrev Paşa’ya sunduğu tebriknâme üzerinedir. Rufâ’î, Nef’î’nin tebriknâmesine nazire olarak yazdığı kasidesinde Hüsrev Paşa’nın Kurban Bayramı’nı tebrik eder. Kaside tebrik, methiye, fahriye ve dua olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır. Çalışmamızda öncelikle tebriknâme türü hakkında genel bilgiler verilecek, ardından Rufâ’î’nin tebriknâmesi şekil, muhteva ve üslûp özellikleri bakımından incelenecektir. Yazının sonunda kasidenin daha önce yayımlanmamış transkripsiyonlu metni ve tıpkıbasımı da verilecektir.Keywords : Klasik Türk Şiiri, Tebriknâme, Rufâ’î