Mustafa Çiftçi’nin Hikâyelerinde Toplumsal Cinsiyetin Sosyo-Linguistik Göstergeleri
Authors : Ayşegül Özaslan
Pages : 24-34
Doi:10.38060/kare.1378501
View : 40 | Download : 36
Publication Date : 2024-06-28
Article Type : Research
Abstract :Evrenin varoluşundan beri insanlar birlikte yaşama eğilimi göstermişler ve oluşturdukları ya da içine doğdukları topluluğun dilleri aracılığıyla birbirleriyle paylaşımda bulunmuşlardır. İnsanlar arasında iletişimi sağlamakla kalmayıp milli hafızanın temel unsuru olan dil, her topluluk için varoluşlarından itibaren büyük önem arz etmiştir. Bununla beraber, tarih boyunca araştırmacılar da dilbilimine dair pek çok araştırma yürütmüşlerdir. Dil, bir yandan tarih boyunca mevcudiyetini korurken bir yandan da toplumun tecrübe ettiği gelişmelere paralel olarak değişmeye devam eder. Toplumdaki bireyler ise içine doğdukları dilin onları yönlendirdiği şekilde gelişir. Bu durumda, dil ve toplum arasındaki ilişkinin karşılıklı olduğunu söylemek doğrudur. İşte bu ilişkiyi inceleyen Toplum Dilbilimi alanı, yirminci yüzyılın sonlarına doğru toplumsal cinsiyet kavramıyla tanışmıştır. Kişinin doğuştan gelen anatomik cinsiyetine, toplumun uygun gördüğü davranış modellerini ataması olarak tanımlayabileceğimiz toplumsal cinsiyet kavramı, son yıllarda farklı disiplinler tarafından çalışılan bir konu haline gelmiştir. Edebiyat ve dilbilimi alanlarında, toplumsal cinsiyetin dile nasıl yansıdığı araştırılır. Bu çalışmada ise, toplumsal cinsiyetin dildeki göstergeleri Mustafa Çiftçi’nin öyküleri incelenerek çözümlenmiştir. Son dönemin tanınan yazarlarından Mustafa Çiftçi’nin ‘Bozkırda Altmışaltı, Adem’in Kekliği ve Chopin ve Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım adlı kitapları, çalışmanın veri kaynağını oluşturmaktadır. Çalışmanın sonuçları göstermiştir ki karakterlerin mesleklerinden öykülerde üstlendikleri rollere kadar bu romanlarda toplumsal cinsiyet unsurlarına fazlasıyla yer verilmiştir.Keywords : Cinsiyet, Toplumsal Cinsiyet, Toplum Dilbilim, Mustafa Çiftçi, Öykü